Diplomasi
AB, Rusya’nın dondurulan varlıklarına el koyma kararını onayladı

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Rusya Merkez Bankası’nın Şubat 2022’den sonra dondurulan varlıklarından elde edilen milyarlarca avroluk gelirin Ukrayna’nın yeniden inşası için kullanılmasına yönelik ilk adım planını destekledi.
Financial Times (FT) gazetesinde yer alan habere göre pazartesi günü oybirliğiyle alınan ve önümüzdeki haftalarda resmiyet kazanacak olan karar, birliğin Kiev’e yardım çabalarının bir parçası olarak gösterildi.
Karar, aynı zamanda AB liderlerinin perşembe günü Ukrayna’ya 50 milyar avroluk mali yardımı onaylamalarının beklendiği zirve öncesinde alındı.
2022’de dondurulan 260 milyar avroluk varlığın 191 milyar avrosu, merkezi bir menkul kıymet saklama kuruluşu olan Euroclear’da bulunuyor ve menkul kıymetlerin vadesi geldikçe ve yeniden yatırım yapıldıkça milyarlar kazanılıyor.
Taslak metne göre, varılan anlaşma uyarınca Euroclear tarafından elde edilen karlar ayrı olarak kaydedilecek ve AB ülkeleri oybirliğiyle ‘Ukrayna’ya yardım sunmak için bu net karlar üzerinden AB bütçesine yapılacak mali katkı’ oluşturulmasına karar verene kadar hissedarlara temettü olarak ödenmeyecek.
Metinde, bunun ‘uygulanabilir sözleşme yükümlülükleriyle tutarlı ve uluslararası hukuka uygun’ olacağı belirtildi.
Üye ülkeler ayrıca, hukuk ve yönetim maliyetlerini karşılamak için gereken miktarlara ek olarak, merkezi teminat depolarının ne kadar tutabileceğini de belirleyecek.
Aralık ayında AB Komisyonu’nun bu yöndeki önerisi, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve kritik başkentlerin bunun finansal istikrarsızlığı tetikleyebileceği ve Rusya’nın misilleme önlemlerine neden olabileceği yönündeki endişeleri nedeniyle eleştiri almıştı.
ABD’nin başını çektiği ve Britanya, Japonya ve Kanada’nın desteklediği, Rusya’nın varlıklarına sadece kârlarına değil, tamamına el koyma yönündeki ayrı bir girişim, başta Almanya, İtalya ve Fransa olmak üzere Avrupalı G7 üyelerinin direnişiyle karşılaşıyor.
ABD Senatosu, Rusya’nın dondurulan varlıklarına el konulmasını onayladı
Diplomasi
Alman ordusu Hint-Pasifik’te kalmaya devam edecek

Almanya Savunma Bakanı Casten Reuer, ABD’nin Avrupa ülkelerine “Rusya’dan gelen tehdide” daha fazla odaklanmaları çağrısında bulunmasına rağmen, “Alman ordusu Hint-Pasifik güvenliğinde rol oynamaya devam edecek,” dedi.
Singapur’da düzenlenen IISS Shangri-La Diyalog konferansı sırasında Bloomberg’e verdiği röportajda Breuer, Almanya’nın çıkarlarının, “kurallara dayalı uluslararası düzeni” desteklemek ve Asya-Pasifik bölgesinde “seyrüsefer özgürlüğünü” korumak olduğunu savundu.
Almanya, diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte Asya’da daha güçlü savunma ilişkileri kuruyor ve 2021’de Japonya ve diğer yerleri ziyaret eden Alman fırkateyni Bayern gibi savaş gemilerini bölgeye gönderiyor.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth cumartesi günü yaptığı açıklamada, Avrupa’nın en önemli önceliğinin, özellikle Ukrayna’da devam eden savaş nedeniyle kendi bölgesi olmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. Hegseth, ABD’nin Çin’den gelen tehdidi ele almaya odaklanacağını belirtti.
Hegseth ayrıca Asya ülkelerini savunma harcamalarını artırma konusunda Avrupa’nın öncülüğünü izlemeye çağırdı. Hegseth, Almanya da dahil olmak üzere NATO üyelerinin gayri safi yurtiçi hasılalarının %5’ini savunmaya ayırmayı taahhüt ettiklerini hatırlattı.
Breuer, Almanya ve diğer ülkeleri askeri bütçelerini artırmaya iten asıl tehdidin Rusya olduğunu söyledi. Ona göre odak noktası sadece harcama hedeflerine ulaşmak değil, doğru yetenekleri geliştirmek.
Alman bakan, “Hızlanmamız gereken alanlar elbette hava savunma, ana muharebe tankları, piyade savaş araçları ve mühimmat tedariki,” dedi.
Çin’in Rusya ile olan bağları da dahil olmak üzere küresel rolünün, küresel tehditleri ayrı ayrı ele almayı zorlaştırdığını savunan Breuer, “Avrupa’dan Asya’ya ve tersi yönde yayılan etkilerin farkında olmak gerekiyor,” dedi.
Breuer, hükümetinin, Ukrayna’nın kendini daha iyi savunabilmesi için 4 milyar avroluk bir destek paketi hazırladığını söyledi ve “Bu, Ukrayna’nın savunma sanayisini güçlendirerek gelecekte kendi kendini idame ettirebilmesini sağlamak için,” dedi.
Diplomasi
Çin, ABD’yi ticaret ateşkesini ‘ağır şekilde ihlal etmekle’ suçladı

Çin, ABD’yi ticaret ateşkesini “ciddi şekilde ihlal etmekle” suçladı ve iki güç arasındaki gerginliğin yeniden alevlenmesi üzerine çıkarlarını korumak için güçlü önlemler alacağına söz verdi.
Çin ve ABD, mayıs ayı başında Cenevre’de yapılan görüşmelerde, yüzde 145’e kadar yükselen karşılıklı gümrük vergilerini geçici olarak azaltacak bir anlaşmaya varmıştı.
ABD’li yetkililer, 12 Mayıs’taki anlaşmadan bu yana Pasifik’e nadir toprak ihracatının yavaşlamasından giderek daha fazla rahatsız olurken, Başkan Donald Trump cuma günü Çin’in anlaşmayı “tamamen ihlal ettiğini” iddia etti.
Ancak pazartesi günü Çin Ticaret Bakanlığı, Washington’un son haftalarda Cenevre mutabakatını baltalayan ve “Çin’in meşru hak ve çıkarlarına” zarar veren “bir dizi ayrımcı ve kısıtlayıcı önlem” aldığını açıkladı.
Bakanlık, “ABD kendi yolunda ısrar eder ve Çin’in çıkarlarına zarar vermeye devam ederse, Çin meşru haklarını korumak için güçlü ve kararlı önlemler almaya devam edecek” dedi.
Açıklamada bahsedilen ABD’nin önlemleri arasında, Huawei çiplerinin küresel olarak kullanılmasına yönelik uyarılar, Çinli firmalara çip tasarım yazılımı satışının durdurulması ve Çinli öğrencilerin vizelerinin iptal edilmesi yer alıyor.
ABD’li yetkililer, 12 Mayıs’ta varılan anlaşmanın Çin’in nisan ayı başında açıkladığı nadir toprak elementleri ihracat kısıtlamalarını kaldıracağını düşünüyordu, ancak Çin ihracat rejimini değiştirmedi ve ABD’ye sevkiyatları yavaşlatarak devam etti.
Bu kritik mineraller, Amerikan otomotiv, elektronik ve savunma tedarik zincirlerinde yaygın olarak kullanılıyor ve ABD’ye ihracatın yavaşlaması, ABD imalat sektöründe iş durma tehdidini artırıyor.
Çin Ticaret Bakanlığı, “ABD tek taraflı olarak yeni ticaret sürtüşmeleri çıkardı” dedi. Bakanlık, “Kendi eylemlerini sorgulamak yerine, Çin’i konsensüsü ihlal etmekle suçladı” diye ekledi.
Trump cuma günü gazetecilere, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile yapacağı telefon görüşmesinde anlaşmazlığı çözmeyi umduğunu söyledi. Trump, son aylarda birkaç kez dile getirdiği bu fikri henüz hayata geçiremedi.
Diplomasi
İstanbul görüşmeleri öncesinde Ukrayna’nın ateşkes memorandumu basına sızdı

Reuters haber ajansı, Ukrayna’nın bugün İstanbul’da yapılması planlanan müzakerelerde sunacağı ateşkes memorandumunun tam metnini yayımladı. Memorandumda, en az 30 gün sürecek tam ateşkes, esir takası, Rusya’ya yönelik yaptırımların aşamalı kaldırılması ve dondurulan Rus varlıklarının Ukrayna’nın yeniden inşası için kullanılması gibi maddeler yer alıyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı, kendi memorandumlarının doğrudan İstanbul’da sunulacağını açıklamıştı.
Reuters haber ajansı, Ukrayna’nın bugün (2 Haziran) İstanbul’da gerçekleştirilecek müzakerelerde masaya yatırmayı planladığı ateşkes memorandumunun tam içeriğini kamuoyuna duyurdu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı ise daha önce yaptığı açıklamada, Rusya’nın kendi memorandumunu doğrudan İstanbul’da sunacağını belirtmişti. Ukrayna’nın sunduğu belge, barış görüşmelerinin temelini oluşturacak beş ana bölümden oluşuyor.
Ukrayna’nın müzakere ilkeleri netleşti
Ukrayna tarafından hazırlanan memorandumun ilk bölümü, “anlaşmanın ve müzakere sürecinin temel ilkeleri” başlığını taşıyor.
Bu bölümde, barış müzakerelerinin ön koşulu olarak “havada, karada ve denizde tam ve koşulsuz ateşkes” vurgulanıyor.
Ateşkes rejiminin en az 30 gün süreyle kurulması ve uzatma olasılığıyla birlikte, denetimin “ABD liderliğinde üçüncü ülkelerin katılımıyla” gerçekleştirilmesi öneriliyor.
Memorandumda öne çıkan diğer ilkeler arasında “güven artırıcı önlemler” kapsamında “tüm esirlerin birbiriyle” değiştirilmesi, “kalıcı barış ve güvenlik için daimi bir zemin” oluşturularak “yeniden saldırganlığın önlenmesi” ve Ukrayna için “güvenlik garantileri” ile uluslararası toplumun (Avrupa ve ABD’nin katılımıyla) müzakerelere dahil olması bulunuyor.
Tarafsızlıktan vazgeçiş ve toprak bütünlüğü vurgusu
Kiev yönetiminin tarafsızlık statüsünü korumayı reddettiği belirtilen belgede, Avrupa Birliği’ne katılım olasılığına ve NATO üyeliğinin “ittifak içindeki mutabakata bağlı” olduğuna işaret ediliyor.
Memorandumda, “Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin sayısına, konuşlanmasına veya diğer parametrelerine ve dost yabancı devletlerin askerlerinin Ukrayna topraklarında konuşlandırılmasına herhangi bir kısıtlama getirilemez,” ifadeleri yer alıyor.
Uluslararası toplumun, Rusya’nın Şubat 2014’ten bu yana kaybettiği Ukrayna toprakları üzerindeki kontrolünü tanımayacağı vurgulanan metinde, “Temas hattı müzakereler için başlangıç noktasıdır. Toprak sorunları ancak tam ve koşulsuz ateşkesin ardından tartışılır,” deniliyor.
Ayrıca, Rusya’ya yönelik yaptırımların kısmen ve aşamalı olarak kaldırılması ile bunların yeniden uygulanma olasılığı da metinde yer alırken, “Rusya’nın dondurulan egemen varlıkları yeniden inşa için kullanılır veya tazminat ödenene kadar dondurulmuş olarak kalır,” maddesi dikkat çekiyor.
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
Liderler zirvesinin gündemi
Memorandumun “Liderler görüşmesi” başlıklı bölümünde, iki ülke liderlerinin bir araya gelmesinin “nihai barış çözümünün kilit yönlerini uzlaştırmak” için gerekli olduğu belirtiliyor. Bu kapsamda ele alınacak konular şunlar olarak sıralanıyor:
— Çatışmaların kalıcı olarak durdurulması, ateşkesin izlenmesi ve ihlaline yönelik yaptırımlar
— Güvenlik garantileri
— Toprak sorunları
— Ekonomi, tazminatlar, yeniden yapılanma
— Anlaşmaların ihlalinden doğan sorumluluk
— Nihai barış anlaşmasının imzalanması
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un daha önce belirttiği üzere, Rusya’nın Ukrayna ile diyalogda gündeme getireceği konular arasında Ukrayna’nın tarafsız, blok dışı ve nükleer silahsız statüsü ile Rus dilinin kullanımına ilişkin ayrımcı yasaların kaldırılması yer alıyor.
Moskova’nın daha önce dile getirdiği diğer talepler arasında ise Ukrayna güçlerinin Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetleri, Herson ve Zaporojye oblastlarından çekilmesi; bu bölgelerin yanı sıra Kırım ve Sivastopol’un uluslararası düzeyde Rus toprağı olarak tanınması; yaptırımların kaldırılması; Ukrayna’nın silahsızlandırılması ve Nazilerden arındırılması bulunuyor.
Bu koşullar, Vladimir Putin tarafından geçen yıl yaz aylarında açıklanmıştı.
Moskova, Batı’da dondurulan Rus varlıklarıyla ilgili her türlü eylemi “hırsızlık” olarak nitelendiriyor.
Rusya’nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, 30 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Rusya’nın Ukrayna’da ateşkesi görüşmeye hazır olduğunu ancak Kiev’in Batılı ülkelerden askeri yardım almayı durdurması da dahil olmak üzere karşılıklı adımlar atması gerektiğini söylemişti.
Rus heyetinin 1 Haziran’da müzakereler için İstanbul’a hareket ettiği bildirildi.
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Dünya Basını1 hafta önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Amerika2 hafta önce
İki İsrail elçiliği çalışanını öldüren Elias Rodriguez manifesto yazmış
-
Görüş1 hafta önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Fas, Batı Afrika’da imparatorluk inşa ediyor
-
Ortadoğu2 hafta önce
Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Orta Doğu’daki ‘hasat turu’ dolu dolu sona erdi
-
Görüş2 hafta önce
İspanya’dan Türkiye’ye bakmak
-
Dünya Basını2 hafta önce
Dani Rodrik: Merkantilizm o kadar da kötü değil ama Trump’ınki en kötüsü