Bizi Takip Edin

Avrupa

Alman ordusunda asker açığı başladı

Yayınlanma

Almanya Federal Meclisi (Bundestag) Savunma Komisyonu’nun iki üyesi tarafından hazırlanan raporda, Alman Silahlı Kuvvetlerinin (Bundeswehr) genç neslin orduyla ‘temas noktalarının’ olmaması nedeniyle ciddi bir asker açığıyla karşı karşıya olduğu uyarısı yapıldı.

Süddeutsche Zeitung gazetesinde yer alan habere göre muhalefetteki Hıristiyan Demokrat Birlik’ten (CDU) Serap Güler ve Kerstin Vieregge, Bundeswehr’in insan gücünün son yıllarda ‘dramatik bir şekilde azaldığını’ ve sadece 180 bin askerinin kaldığını belirtti.

Milletvekilleri, ordunun askeri personel sayısının 2030 yılına kadar 203 bine ulaştırılması hedefinden ‘son derece uzak’ olduğu vurgusunu yaparak, zorunlu askerlik hizmetinin olmaması nedeniyle pek çok genç Almanın ülkenin ‘silahlı kuvvetleriyle artık herhangi bir temas noktası olmadığını’ ve bu nedenle ‘Bundeswehr’de kariyer yapmaya sıcak bakmadığını’ kaydetti.

Bu bağlamda raporda, ülke makamlarına Bundeswehr’in ‘kent merkezlerinde, iş yerlerinde ve eğitim kurumlarında bir işveren olarak çekiciliğini artırma’ çağrısı yapıladı.

Daha önce Der Spiegel dergisi, orduda sözleşmeli askerlik hizmeti için yapılan başvuruların sayısının Ocak ve Mayıs 2023 arasında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 oranında düştüğünü bildirmişti.

Dergi, orduya katılanların sayısındaki düşüşün demografik değişiklikler ve işgücü piyasasındaki bozulmayı etkileyen sosyal faktörlerden kaynaklandığını öne sürmüştü.

Fransa ve Almanya, Ukrayna’da silah üretimi çabalarını hızlandırdı

Avrupa

Alman ordusu kışla inşaatlarını hızlandırıyor

Yayınlanma

Rusya ile savaşa hazırlık amacıyla Alman Silahlı Kuvvetlerinin (Bundeswehr) yeniden yapılandırılması ve modernizasyonu sürüyor.

German Foreign Policy’de yer alan analize göre bu kapsamda, federal hükümet Bundeswehr kışlalarının inşaat çalışmalarını yoğunlaştırıyor. Federal Savunma Bakanlığı, geçen yıl Bundeswehr mülklerine yaklaşık 1,6 milyar avro yatırım yaptığını açıkladı.

Bu, on yıllık zaman dilimi içinde önemli bir artış anlamına geliyor: 2013 yılında bu rakam 600 milyon avro iken, 2023 yılında 1,3 milyar avroya çıkarak iki katından fazla arttı; 2023’ten 2024’e kadar artış yine yüzde 20’nin üzerinde oldu.

Berlin, kışlalarda yeni barınaklar, eğitim tesisleri ve yeni silah sistemleri için özel binalar inşa ettiriyor.

Federal hükümet, askeri inşaat projelerine yönelik bürokratik engelleri de önemli ölçüde azalttı ve önümüzdeki aylarda daha fazla deregülasyon adımları atmayı planlıyor. Bu, en azından şirketler tarafından standartlaştırılmış inşaatları mümkün kılmayı amaçlıyor.

Berlin, özerk bir (acil durum) elektrik tedarik sistemi kurarak Bundeswehr mülklerini daha dayanıklı hale getirmek istiyor. Nükleer güce sahip Rusya ile bir savaşta, Bundeswehr kışlaları, Mali veya Afganistan’daki savaşlardan farklı olarak potansiyel bir saldırı hedefi olacak.

Bundeswehr’in neredeyse tüm mülklerinde inşaat var

Savunma Bakanı Boris Pistorius’un geçen yıl talep ettiği “2029’a kadar savaşa hazır olma” hedefine ulaşmak için, Savunma Bakanlığına göre “Bundeswehr’in neredeyse tüm mülklerinde inşaat çalışmaları planlanıyor veya yürütülüyor.”

Savaş hazırlığı yanında, Bundeswehr kışlalarına yapılan yatırımlarda “üretimi artırma kabiliyeti” de “öncelikli hedef” olarak belirtiliyor.

Savunma Bakanlığının son raporuna göre, “büyük bir zaman baskısı” var. Geçen yıl 450’den fazla inşaat projesi tamamlandı, bu rakam 2023’e göre yüzde 20 daha fazla. Böylece Bundeswehr, 38.000 metrekare ek ofis alanı ve 48 yeni eğitim tesisi gibi imkanlara kavuştu.

Şu anda askerlerin barınma yerlerinin yüzde 60’ı, ofis alanlarının yüzde 70’i ve eğitim tesislerinin yüzde 70’i iyi ila çok iyi durumda

Bakanlık, Bundeswehr mülklerinde proje ve inşaat hacminin yıllık yüzde 10 ila 20 oranında artmasını planlıyor. Şu anda toplamda yaklaşık 8.000 askeri inşaat projesi olduğu belirtiliyor. Bu, Şubat 2024’te açıklanan sayıdan 1.000 daha fazla.

Berlin, orta vadede 24 milyar avro, uzun vadede ise 67 milyar avro federal ordu arazilerine yatırım yapmayı planlıyor.

Ordu inşaatları için bürokrasi azaltılıyor

Askeri mülklerdeki inşaat çalışmalarını hızlandırmak için Savunma Bakanı Pistorius, geçen yıl eyaletlerle işbirliği içinde bir dizi önlem hazırladı. Amaç, bürokratik engelleri kaldırmak ve bakanlıklar arası işbirliğini daha verimli hale getirmekti.

Savunma Bakanlığı, daha önce bahsedilen raporunda, askeri inşaatlar için çok sayıda yasal düzenlemenin yürürlükten kaldırıldığını duyurdu. Ayrıca, Federal Altyapı, Çevre Koruma ve Hizmetler Ofisinde (BAIUDBw) “hızlı projeler”in uygulanması için yeni bir organizasyon yapısı oluşturuldu.

Bakanlık, önümüzdeki aylarda ve yıllarda askeri federal inşaatların daha da hızlandırılması için ek deregülasyon adımları planlıyor, çünkü 24 milyar avro değerindeki mevcut projeler mevcut gerçekleştirme olanaklarını çok aşıyor.

Planlanan inşaat çalışmalarını yine de hızlandırmak için Berlin, ihale, inşaat ve çevre hukukunda daha fazla “yasa basitleştirmesi” planlıyor. Federal hükümet, diğer şeylerin yanı sıra, ordunun inşaat projelerinin “onaylanması ve ruhsatlandırılması” konusunda “kendi uygulama yetkilerini” genişletmek ve inşaat ihalelerinin parça parça verilme ilkesini tamamen kaldırmak istiyor.

Böylece, “genel yüklenicilerin devreye girmesini” sağlamak ve “Bundeswehr için inşaatın büyük ölçüde standartlaştırılması” hedefine ulaşmak istiyor.

Tüm askeri yeni inşaatlar için ülke çapında tek tip bir temel olarak, gelecekte dört standart tipte bina olacak. Bu, en azından “mümkün olan en yüksek […] endüstriyel […] ön üretim”ü mümkün kılmak için atılan bir adım ve ancak çok sayıda yeni inşaat planlandığında anlamlı.

Alman devleti, Deutsche Bahn ve Lufthansa’yı savaşa hazırlıyor

Daha fazla asker için daha fazla yatak

Raporda, Bundeswehr’in yeni binalarının standardizasyonunun, Federal Gayrimenkul İdaresinin (BfI) 32 Bundeswehr kışlasında “kendi banyosu olan” 7.300 tek kişilik konaklama birimi inşa etmesini öngören Bundeswehr konaklama inşaat programı için “önemli bir temel taşı” olduğu belirtiliyor.

Askerler için özel banyolar sağlayarak Berlin, nükleer güce sahip Rusya ile savaş tehdidi altında olduğu bu dönemde “Bundeswehr’in işveren olarak cazibesini daha da artırmayı” umuyor. 

Fakat askerlerin kışla planlamasına istek ve fikirlerini dahil etme imkanlarının gelecekte “kısıtlanacağı” belirtiliyor. Federal Savunma Bakanlığı, “silahlı kuvvetlerin savaşa hazır hale gelmesi için gerekli olan asker sayısının artırılması” için yeni barınma kapasitesine ihtiyaç duyuyor.

Zorunlu askerlik hizmetinin yeniden getirilmesi de kışlalarda yeterli yatak sayısının bulunmasını gerektiriyor. Barınma tesislerinin yanı sıra, “büyüyebilen silahlı kuvvetler”in, acemi askerleri görev yapabilir hale getirmek için eğitim binalarına da ihtiyacı var.

Geçen yıl Berlin, Puma zırhlı araç mürettebatı için bir eğitim tesisi ve Heron TP keşif uçağı için bir uçuş simülatörü kurdu. 15 eğitim tesisi daha inşa edilecek.

İnşaat projelerinde odak noktası ‘yurt ve NATO’ savunması

Uzun ve kısa vadeli asker artışının yanı sıra, inşaat çalışmaları, Rusya ile bir savaşa hazırlık amacıyla Bundeswehr’in yapısal uyumuna da hizmet ediyor. Raporda, “inşaat projelerinin odak noktasının ülke ve ittifak savunması” olduğu belirtiliyor.

Ayrıca inşaat çalışmalarıyla “yurt içindeki gayrimenkul işletmesi de değişen güvenlik politikası koşullarına” uyarlanacak. Federal hükümet, 2014 yılında silahlı kuvvetleri yeniden yapılandırmaya başlamıştı: Asya ve Afrika’da müdahale savaşları yürüten bir ordudan, Doğu Avrupa’da Rusya’ya karşı pozisyon alan bir orduya dönüştürülmesi hedefleniyordu.

Avrupa’da büyük bir savaşın tehdidi karşısında, federal hükümet şimdi Bundeswehr kışlaları için de “ilk acil direnç önlemleri”ni başlattı – örneğin acil durum jeneratörlerinin satın alınması.

Bundeswehr’in savaş hazırlıkları kapsamında yeniden yapılandırılmasıyla bağlantılı olarak satın alınan silah sistemleri de inşaat önlemlerini gerektiriyor. Örneğin Büchel’deki F-35A savaş uçağı, ağır nakliye helikopteri CH-47 Chinook, yeni deniz keşif uçağı P-8A Poseidon ve Arrow füze savunma sistemi, kışlalarda konuşlandırılabilmeleri için özel binalara ihtiyaç duyuyor.

Berlin, 2014 yılında başlattığı ordusunu Rusya’ya karşı bir savaşa hazırlama politikasını, Federal Savunma Kuvvetlerinin bina yapılarında da somutlaştırmaya devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Wagenknecht’ten Merz’e İsrail tepkisi: Çifte standart var

Yayınlanma

BSW lideri Sahra Wagenknecht, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’i İsrail’in İran’a yönelik saldırısı konusundaki tutumu nedeniyle çifte standart uygulamakla suçladı. Wagenknecht, Merz’in İsrail’in Batı’nın ‘pis işlerini yaptığı’ yönündeki yorumunu uluslararası hukuka aykırı ve ikiyüzlü bulduğunu belirtti.

Almanya’da muhalefetteki Akıl ve Adalet İçin Sahra Wagenknecht Birliği (BSW) lideri Sahra Wagenknecht, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’i İsrail’in İran’a yönelik saldırısıyla ilgili tutumu nedeniyle çifte standart uygulamakla suçladı.

Wagenknecht, Merz’in İsrail’in eylemlerini “hepimiz için kirli bir iş” olarak nitelendirmesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.

Wagenknecht, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, “Ne duyulmamış bir çifte standart ve ikiyüzlülük: Şansölye için İsrail’in uluslararası hukuka aykırı saldırganlık savaşı, bakanlıkların ve sivillerin bombalanması da dahil olmak üzere tüm bölgede yangına yol açabilecek bir durum, hepimiz için ‘kirli bir iş’in yapılmasıdır,” ifadelerini kullandı.

Wagenknecht’e göre Batı, uluslararası hukuku “her zaman sadece başkalarına” uyguluyor, ancak kendine değil.

Wagenknecht, “Bu kadar açık bir şekilde çifte standart uygulayan biri, dünyanın birçok yerinde kendisine karşı artan hoşnutsuzluğa şaşırmamalıdır,” şeklinde ekledi.

Merz, dün ZDF televizyon kanalında İran’a karşı yürütülen operasyon hakkında konuşurken, “Bu, İsrail’in hepimiz için yaptığı kirli bir iş,” demişti.

Şansölye, İran ile olan çatışmadaki eylemlerinden dolayı İsrail ordusuna ve İsrail liderliğine saygı duyduğunu da dile getirmişti.

İsrail’e adanmış bir devlet: Almanya

Okumaya Devam Et

Avrupa

Avrupa, Rusya’nın nükleer yakıtından vazgeçemiyor

Yayınlanma

Avrupa Komisyonu, Rusya’dan fosil yakıt ithalatını durdurmaya yönelik bir plan sunarken, nükleer yakıt konusunda benzer bir adım atmakta zorlanıyor. Rus devlet şirketi Rosatom’un sektördeki ezici hakimiyeti, 19’u Sovyet yapımı olmak üzere AB’deki reaktörlerin Rus uranyumuna ve teknik hizmetlerine olan bağımlılığı, Brüksel için büyük bir engel teşkil ediyor.

Avrupa Komisyonu, Rusya’dan fosil yakıt ithalatını tamamen sona erdirmek için bir plan açıklamasına rağmen, bir başka kritik enerji kaynağı olan nükleer yakıttan vazgeçmekte büyük zorluk yaşıyor.

Rus devlet nükleer enerji şirketi Rosatom’un küresel pazardaki ezici hakimiyeti nedeniyle Brüksel, bu alandaki bağları koparmanın ne kadar süreceğini henüz öngöremiyor.

Avrupa Birliği (AB) topraklarında faaliyette olan 101 nükleer reaktörden 19’u Sovyet tasarımı olan su-su enerji reaktörleri (VVER) tipi.

Birlik, doğal, dönüştürülmüş ve zenginleştirilmiş uranyum tedarikinde yüzde 20 ila yüzde 25 oranında Rusya’ya bağımlı durumda.

Ayrıca, bu reaktörler için sıkça Rusya’dan yedek parça temin ediliyor ve teknik bakım hizmetleri alınıyor.

Rosatom’un pazar hakimiyeti Brüksel’i zorluyor

Bruegel düşünce kuruluşunun iklim ve enerji bölümünden araştırmacı Ben MacWilliams, Financial Times‘a verdiği demeçte, “Teknik açıdan, uranyum söz konusu olduğunda tedarik zinciri çok karmaşık,” ifadelerini kullandı.

Sivil toplum kuruluşu Bellona’dan nükleer enerji danışmanı Dmitriy Gorçakov da, “Rosatom, nükleer pazarın tüm sektörlerindeki en büyük şirketlerden biri,” diyerek bu durumu teyit etti.

Rosatom, küresel uranyum zenginleştirme pazarının yüzde 55’ini elinde bulunduruyor. Bu durum, AB’nin alternatif kaynaklar bulmasını oldukça güçleştiriyor.

Almanya, nükleer enerjiye karşı tutumunu değiştirdi

‘Bağımsızlığın’ maliyeti 241 milyar avro

Bruegel’in verilerine göre, AB 2024 yılında Rusya’ya enerji kaynakları için ödediği 22 milyar avronun sadece 700 milyon avrosunu nükleer yakıt için harcadı.

Ancak MacWilliams, Rusya’dan gelen malzemelerden vazgeçmenin kademeli olmak zorunda olduğunu belirtiyor.

AB yetkilileri, bu süreci önümüzdeki on yılın başına kadar tamamlamayı hedeflese de, Avrupa Komisyonu’nun yayımladığı belgede, bağımsız bir nükleer enerji sektörü oluşturmanın 241 milyar avro tutarında yatırım gerektireceği uyarısında bulunuldu.

Macaristan ve Slovakya’dan plana sert tepki

Tıpkı petrol ve doğalgazda olduğu gibi, nükleer enerji alanında da Rusya’ya en bağımlı ülkeler Macaristan ve Slovakya.

Macaristan ve Slovakya’nın AB işlerinden sorumlu bakanları, yaptıkları ortak açıklamada, böyle bir adımın “daha yüksek ve istikrarsız fiyatlara” yol açacağını ve enerji arz güvenliklerini tehlikeye atacağını savundu.

VVER tipi reaktörler ayrıca Çekya, Bulgaristan ve Finlandiya’da da faaliyet gösteriyor.

Avrupa Komisyonu, AB’nin Rus nükleer yakıtına olan bağımlılığını sınırlamaya yönelik tedbirler geliştirmeyi planladığını ancak bu tekliflerin ne zaman sunulacağına dair bir tarih vermediğini açıkladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English
OSZAR »