Bizi Takip Edin

Diplomasi

BRICS’ten İran’a saldırıya kınama, Gazze için ateşkes çağrısı

Yayınlanma

Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde toplanan BRICS, yayımladığı bildiriyle İran’a yönelik saldırıyı kınayarak Gazze’de acil ateşkes çağrısı yaptı. Zirve devam ederken ABD Başkanı Donald Trump ise BRICS’in ‘Amerikan karşıtı politikasını’ destekleyen ülkeleri yüzde 10 ek gümrük vergisiyle tehdit etti.

Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde pazar günü başlayan 17. BRICS Zirvesi’nde, İran’a yönelik askeri saldırılar kınanırken Gazze’de acil ve kalıcı ateşkes sağlanması yönünde çağrı yapıldı.

Zirve devam ederken ABD Başkanı Donald Trump, BRICS’in politikalarını destekleyen ülkelere yönelik yeni gümrük vergisi tehdidinde bulundu.

Grup tarafından yayımlanan ortak bildiride, İran’a yönelik askeri saldırıların “uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın ihlali” olduğu belirtildi.

Trump’tan BRICS’i destekleyen ülkelere vergi tehdidi

ABD Başkanı Donald Trump, BRICS zirvesi devam ederken sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, grubun “Amerikan karşıtı politikasını” desteklemeye karar veren ülkelere yüzde 10 ek gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu. Trump, “İstisna olmayacak,” ifadelerini kullandı.

Trump daha önce de BRICS ülkelerini, dolara alternatif bir para birimi oluşturmaları halinde ürünlerine yüzde 100 gümrük vergisi getirmekle tehdit etmişti.

ABD Başkanı, “BRICS’in uluslararası ticarette Amerikan dolarının yerini alma şansı zerre kadar yok. Bunu yapmaya kalkan herhangi bir ülke, Amerika’ya el sallayabilir,” demişti. Trump, bu tehdidinden sonra BRICS’in “öldüğünü” iddia etmişti.

İran’a saldırı ‘uluslararası hukukun ihlali’

BRICS bildirisinde, Orta Doğu’daki güvenlik durumunun tırmanmasından ve sivil altyapı ile barışçıl nükleer tesislere yönelik kasıtlı saldırılardan “derin endişe” duyulduğu ifade edildi.

Grup, bölgesel zorlukların çözümünü amaçlayan diplomatik girişimlere destek verdiğini vurgulayarak, konuyu ele alması için BM Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) çağrıda bulundu.

Gazze’de acil ateşkes, Lübnan’da şartlara uyum çağrısı

Bildiride, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken işgal altındaki Filistin topraklarındaki durumdan duyulan endişe de yinelendi.

Başta uluslararası insani hukuk ve insan hakları hukuku olmak üzere tüm uluslararası hukuk ihlallerinin kınandığı metinde, açlığın bir savaş yöntemi olarak kullanılmasına özellikle dikkat çekildi.

Taraflara, acil, kalıcı ve koşulsuz bir ateşkese ulaşmak amacıyla iyi niyetle daha fazla müzakereye girmeleri çağrısı yapıldı. Ayrıca, Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) verilen “sarsılmaz” destek teyit edildi.

Lübnan’daki ateşkesten memnuniyet duyulduğu belirtilen bildiride, tüm taraflara “şartlara sıkı sıkıya bağlı kalmaları” çağrısında bulunuldu.

Ateşkesin ve Lübnan’ın egemenliği ile toprak bütünlüğünün devam eden ihlalleri kınandı.

Bildiride İsrail’e, “Lübnan hükümeti ile üzerinde anlaşılan şartlara saygı duyması ve işgalci güçlerini tüm Lübnan topraklarından çekmesi” çağrısı yapıldı.

‘Suriye’nin toprak bütünlüğüne bağlıyız’

BRICS, Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan bağlılığını da teyit etti. BMGK’nin 2254 sayılı kararının ilkelerine dayanan, Suriye liderliğinde barışçıl ve kapsayıcı bir siyasi süreç çağrısında bulunuldu.

Suriye’nin bazı bölgelerinin kısmen işgal edilmesi şiddetle kınanırken, İsrail’e güçlerini gecikmeksizin çekmesi için çağrı yapıldı. Suriye’deki yabancı terörist savaşçıların varlığının oluşturduğu tehdit de kınandı.

Arakçi: BRICS’in uluslararası hukuku savunma sorumluluğu var

Zirvede bir konuşma yapan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, BRICS’in uluslararası hukuku ve çok taraflılığı savunma, devletlerin eşitliğinden güç kullanımının reddine ve anlaşmazlıkların barışçıl çözümüne kadar BM’nin temel ilkelerini destekleme sorumluluğu olduğunu vurguladı.

Arakçi, İran’a yönelik saldırının “ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin İsrail rejimine hesap sorulmaksızın suç işlemesi için tanıdığı mutlak dokunulmazlığın bir sonucu” olduğunu söyledi.

Hem İsrail’in hem de ABD’nin uluslararası hukuku ihlal etmeleri nedeniyle hesap vermesi gerektiğini belirten Arakçi, bu saldırının sonuçlarının sadece ülkesiyle sınırlı kalmayıp tüm bölgeye ve hatta ötesine yayılacağı uyarısında bulundu.

İranlı bakan, “İsrail’in yasa dışı eğilimleri destekçileri tarafından teşvik edildiği sürece bölgedeki güvenlik ikileminin çözülmeyeceğini” ifade etti.

Saldırılarda yerleşim alanları ve askeri üslerin hedef alındığını, askeri liderlerin, askerlerin, akademisyenlerin ve bilim insanlarının öldürüldüğünü belirten Arakçi, Tahran’ın işlenen savaş suçlarını belgeleme konusundaki kararlılığını vurguladı.

Arakçi, “İran’ın adalet ve tazminat talebinden vazgeçmeyeceğini” ve ülkesinin “gelecekteki herhangi bir saldırıya karşı kendini var gücüyle savunmaya devam edeceğini” sözlerine ekledi.

Putin: Tek kutuplu dünya geçmişte kaldı

Zirveye video konferans yoluyla katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dünyanın köklü değişikliklere tanık olduğunu ve tek kutuplu uluslararası ilişkiler sisteminin “geçmişte kaldığını” söyledi.

BRICS ülkeleri arasında işbirliğinin güçlendirilmesi çağrısında bulunan Putin, ulusal para birimlerinin kullanımının genişletilmesini umduğunu dile getirdi.

Putin, tüm üye ülkelerin “eşitlik, iyi komşuluk ve geleneksel değerler ilkelerinden yana olduğunu” belirterek, “BRICS’in etkisi ve konumu her geçen yıl artıyor ve haklı olarak küresel sistemin ana merkezlerinden biri haline geldi,” dedi.

Rusya lideri, grubun satın alma gücü paritesi açısından G7 gibi diğer blokları “önemli ölçüde geride bıraktığını” kaydetti.

Lula da Silva: BMGK reforme edilmeli

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva ise BM’nin “itibar kaybı ve felç olma” tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

Lula da Silva, BMGK’nin “Küresel Güney’den yeni daimi üyeler eklenerek” reforme edilmesi çağrısı yaptı. Bunun sadece bir adalet meselesi olmadığını, aynı zamanda “BM’nin hayatta kalmasının bir garantisi” olduğunu belirtti.

Brezilya lideri ayrıca nükleer bir felaket yaşanabileceği uyarısında bulunarak dünya liderlerini İsrail’in Gazze Şeridi’nde işlediği “soykırımı” görmezden gelmemeye çağırdı.

Çözümün ancak “işgalin sona ermesi ve bir Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olacağını” vurguladı.

Lavrov’dan Arakçi’ye destek

Zirve marjında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İranlı mevkidaşı Arakçi ile bir görüşme gerçekleştirdi. Lavrov, barışçıl nükleer tesislere yönelik olanlar da dahil olmak üzere İran’a karşı yapılan yasa dışı saldırıları kınayan ülkesinin tutumunu yineledi.

Bölgedeki gerilimin tırmanmasını önlemek için etkili adımlar atılmasının önemini vurgulayan Lavrov, Rusya’nın BMGK düzeyinde de dahil olmak üzere yardıma hazır olduğunu belirtti.

BRICS’in küresel yükselişi

BRICS, başlangıçta Goldman Sachs baş ekonomisti Jim O’Neill tarafından Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in gelişmekte olan ekonomilerini tanımlamak için BRIC kısaltmasıyla ortaya atılmıştı.

Söz konusu ülkeler 2009’da gayri resmi bir kulüp kurdu. 2010’da Güney Afrika’nın katılımıyla grup BRICS adını aldı. 2023’te Mısır, Etiyopya, İran ve BAE’nin katılımıyla genişleyen gruba, 2025’in başında Endonezya da katıldı.

Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Kirill Dmitriyev, Brezilya’daki zirve sırasında yaptığı açıklamada Küresel Güney çağının başladığını söyledi.

Dmitriyev, BRICS ülkelerinin küresel ekonomik büyümenin yarısını, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 45’ini ve küresel GSYİH’nin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğunu, G7’nin payının ise yüzde 29’da kaldığını anımsattı.

Diplomasi

Almanya ile Fransa arasındaki yeni nesil savaş uçağı sorunu sürüyor

Yayınlanma

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Avrupa’nın yeni nesil savaş uçağı programına desteğini yineledi, fakat projenin yapısı konusunda Fransa ile devam eden gerginliği kabul etti.

Berlin’de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile birlikte konuşan Merz, 2040 yılına kadar mevcut savaş uçağı filosunu yenilemek için başlatılan milyarlarca avroluk bir girişim olan Gelecek Savaş Hava Sistemi (FCAS) konusunda Paris ve Madrid ile yapılan geçmiş anlaşmalara bağlı olduğunu söyledi.

Merz, “FCAS ile ilgili olarak Fransa ve İspanya ile yaptığımız anlaşmalara kesinlikle bağlı kalmak istiyorum,” diyerek, bunu “Avrupa savunması için iyi bir proje” olarak nitelendirdi ve Almanya’nın operasyonel gereksinimlerini karşılamak için “bu tür uçaklara ihtiyaç olduğunu” ekledi.

Merz’in açıklamaları, Fransız sanayi oyuncularının programın temel unsuru olan yeni nesil savaş uçağı projesinin yüzde 80’ini talep etmesiyle Berlin ve Paris arasında gerginliğin tırmandığı bir dönemde geldi. Bu talep, Alman sanayi ve hükümetinde endişe yarattı.

Merz çarşamba günü, sınır ötesi anlaşmazlıkların hâlâ çözülmediğini kabul etti. Şansölye, “Fransa’da yapılan görüşmeler” olarak nitelendirdiği konuyla ilgili olarak, “Bu konuyu önümüzdeki birkaç ay içinde kesin olarak netleştirmeye karar verdik. Bu konsorsiyumun yapısı konusunda farklı görüşler hâlâ çözülmedi,” diye ekledi.

Merz’in açıklamaları, POLITICO’nun Almanya’nın bu girişimdeki başlıca endüstri ortağı olan Airbus’ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu ayın sonunda Berlin’i ziyaret etmeden önce siyasi bir yeniden düzenleme yapılmazsa projenin çökebileceği uyarısında bulunmak için şansölye ile görüşme talep ettiğini bildirmesinden sonra FCAS hakkında yaptığı ilk kamuoyu açıklaması oldu.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Parlamento komitesi: İran, İngiltere için ‘kalıcı bir tehdit’

Yayınlanma

İngiltere parlamentosunun istihbarat ve güvenlik komitesi, İran’ın İngiltere için “kalıcı ve öngörülemez” bir risk oluşturduğu uyarısında bulundu.

Geçen yılki genel seçimler nedeniyle yayınlanması ertelenen İran güvenlik raporu, İngiliz hükümetini Tahran’ın etkisine karşı önlemleri güçlendirmeye çağırdı.

Komite başkanı Lord Beamish, “İran, Birleşik Krallık, Birleşik Krallık vatandaşları ve Birleşik Krallık’ın çıkarları için geniş kapsamlı, kalıcı ve öngörülemez bir tehdit oluşturmaktadır,” iddiasında bulundu.

Beamish, İran’ın devlet politikası aracı olarak “suikastı kullanmaya istekli olduğunu” göz önünde bulundurarak, Birleşik Krallık’ta bulunan muhaliflere ve rejim karşıtlarına yönelik fiziksel tehdidin keskin artışından “özellikle endişe duyduklarını” ekledi.

Raporda, 2022’nin başından bu yana İran’ın Birleşik Krallık’ta yaşayan kişilere yönelik tehditlerinde “önemli bir artış” olduğu ve bu tehditlerin “İngiliz vatandaşlarına veya Birleşik Krallık’ta yaşayan kişilere yönelik 15 cinayet veya kaçırma girişimini” içerdiği belirtildi.

Raporda, “Bu tehdit, muhaliflere ve rejim muhaliflerine yoğun bir şekilde odaklanıyor. Birleşik Krallık’taki Yahudi ve İsrail çıkarlarına yönelik tehdit de artıyor,” denildi ve saldırıların çoğunun “üçüncü taraf ajanlar” aracılığıyla gerçekleştirildiği öne sürüldü.

Raporda, “İran, Birleşik Krallık’taki muhalif, Yahudi ve İsrail hedeflerine yönelik saldırıları Birleşik Krallık’a yönelik saldırılar olarak görmüyor,” denildi.

Rapor, İngiliz hükümetini ve uluslararası ortaklarını, bu tür saldırıların aslında Birleşik Krallık’a yönelik saldırılar olduğunu ve uygun şekilde yanıtlanacağını İran’a her fırsatta açıkça belirtmeye teşvik ettiğini duyurdu.

Raporda, İran’ın “gizli yabancı nüfuz”u izlemek için İngiliz hükümetinin yeni kayıt defterinde Rusya ile birlikte en üst sıraya yerleştirilmesinden kısa bir süre sonra yayınlandı.

Komite, 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonu ve ardından Orta Doğu’da çıkan çatışmalardan önce, Ağustos 2021’den Ağustos 2023’e kadar delil topladı.

Raporu hazırlayanlar, “Orta Doğu’daki manzaranın önemli ölçüde değiştiğini” kabul ederken, İran’ın faaliyetlerine ilişkin daha geniş bakış açısının “hâlâ geçerli olduğunu” belirtti.

Raporda, İran’ın casusluk ve siber tehditlerine karşı uyarıda bulunuldu ve Birleşik Krallık’ın “öncelikli hedef” olduğu belirtildi, fakat bu tehdidin Rusya ve Çin’in oluşturduğu tehditten “daha dar” ve “daha az sofistike” olduğu ifade edildi.

Raporda, hükümetin İran tehdidine daha uzun vadeli bir yaklaşım benimsemesi tavsiye edildi ve acil krizlere yanıt olarak hükümetin çok fazla “yangın söndürme” faaliyetinde bulunduğu belirtildi.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Lavrov ve Rubio, Ukrayna, İran ve Suriye’yi görüştü

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Malezya’nın başkentinde bir araya geldi. Görüşmede Ukrayna, İran ve Suriye’deki durum ele alınırken, Rubio, Rusya’nın Ukrayna konusunda esneklik göstermemesinden duyulan hayal kırıklığını iletti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Malezya’nın başkentinde gerçekleştirdikleri görüşmede Ukrayna, İran ve Suriye’deki durum başta olmak üzere bir dizi uluslararası sorunu ele aldı.

ABD tarafı, Rusya’nın Ukrayna meselesindeki tutumundan duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, Rusya ise iki ülke arasında doğrudan uçuşların yeniden başlatılmasını gündeme getirdi.

Görüşmenin ardından açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Lavrov ile yaptığı görüşmenin “önemli ve samimi” olduğunu belirtti.

Rubio, Başkan Donald Trump’ın, Rus tarafının Ukrayna ihtilafının çözümünde esneklik göstermemesinden dolayı hayal kırıklığına uğradığını Lavrov’a ilettiğini söyledi.

Rubio, “Bu çatışmanın nasıl sona erebileceğini belirleyen bir yol haritasına ihtiyacımız var,” diye konuştu.

Moskova’dan işbirliği ve hava bağlantısının yeniden kurulması vurgusu

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan resmi açıklamada ise görüşmenin, çatışma durumlarına barışçıl çözümler bulma ve Rusya-ABD iktisadi ve insani işbirliğini yeniden tesis etme yönündeki karşılıklı niyeti teyit ettiği vurgulandı.

Açıklamada, Rusya ile ABD arasında doğrudan hava bağlantısının yeniden kurulmasının bu sürece katkı sağlayabileceği ifade edildi.

Bakanlık, “İkili diplomatik misyonların işleyişinin normalleştirilmesi için daha fazla çalışmanın önemi vurgulandı,” ifadelerine yer verdi.

Açıklamanın devamında Moskova, “Rusya ve ABD dışişleri bakanlıkları arasındaki yapıcı ve karşılıklı saygıya dayalı diyalog, karşılıklı çıkar sağlayan ve genişleyen bir dizi konuda devam edecektir,” mesajını verdi.

ABD’den Rusya’nın enerji sektörünü hedef alan yeni yaptırım hamlesi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English
OSZAR »