Rusya
Görevden alınan eski Rusya Ulaştırma Bakanı Roman Starovoyt intihar etti

Eski Rusya Ulaştırma Bakanı Roman Starovoyt, görevden alınmasından kısa bir süre sonra intihar etti. Soruşturma Komitesi, Starovoyt’un aracında ateşli silahla vurulmuş halde bulunduğunu ve ana senaryonun intihar olduğunu açıkladı. İddialara göre Starovoyt, görevden alınması nedeniyle değil, halefi hakkında yürütülen yolsuzluk soruşturmasının kendisine uzanmasından endişe ettiği için hayatına son verdi.
Rusya, eski Ulaştırma Bakanı ve Kursk oblastı eski valisi Roman Starovoyt’un intihar haberiyle sarsıldı.
Son aylarda görevden alınacağı konuşulan Starovoyt’un cansız bedeni, 7 Temmuz’da Moskova oblastına bağlı Odintsovo’da, aracının içinde ateşli silahla vurulmuş halde bulundu. Olay, Rusya Devlet Başkanı’nın kadro değişikliği kararını açıklamasının ardından kamuoyuna yansıdı.
Soruşturmanın odağında intihar var
Soruşturma Komitesi Sözcüsü Svetlana Petrenko, basına yaptığı açıklamada Starovoyt’un ölümüne ilişkin koşulların araştırıldığını belirtti.
Petrenko, “Ana senaryo intihar,” diyerek soruşturmanın öncelikli olarak bu yönde ilerlediğini kaydetti. Olay yerinde Moskova Oblastı Soruşturma Komitesi’ne bağlı ekiplerin incelemelere başladığı bildirildi.
Öte yandan kaynaklar, Starovoyt’un intiharının, bir yıldan biraz fazla süredir yürüttüğü bakanlık görevinden alınmasıyla değil, hakkında açılması muhtemel ceza davasıyla ilgili olabileceğini öne sürdü.
Bu iddia, hem davayla ilgili bilgi sahibi bir kaynak hem de bölge hükümetine yakın bir başka kaynak tarafından dile getirildi.
Rusya’da eski Ulaştırma Bakan Yardımcısı Çalik’in mal varlığına el konuldu
Yolsuzluk davası iddiaları
İddialara göre, Starovoyt’un Kursk valiliği döneminde birinci yardımcısı olan ve daha sonra yerine geçen Aleksey Smirnov, kendi ceza davası kapsamında Starovoyt aleyhine ifade vermiş olabilir.
Smirnov, nisan aıynda Moskova’da tutuklanmıştı. Kendisine, organize bir grup içinde görevini kötüye kullanarak dolandırıcılık yapma suçlaması yöneltilmişti.
Dava, Kursk Oblastı Kalkınma Şirketi’ne Ukrayna sınırında tahkimat yapıları inşa edilmesi için tahsis edilen 1 milyar rubleden fazla kamu fonunun zimmete geçirilmesiyle ilgili.
Soruşturmacılara göre, sanıklar organize bir grubu yöneterek şirket yönetimiyle işbirliği içinde bütçeden para çaldı.
Mart ayında yapılan incelemede, sınırda kurulan kalitesiz beton piramitlerin yol açtığı zararın 156 milyon ruble olduğu tespit edilmişti. Tahkimat inşaatları 2023’te başlamıştı.
Starovoyt, nisan ayında eski yardımcısı hakkındaki davayla ilgili olarak kendisine henüz bir soru yöneltilmediğini belirtmiş ve “Soruşturma devam ediyor. Şimdilik bir soru gelmedi. Eğer gelirse, soruşturmaya her türlü desteği vereceğiz,” demişti.
Yeni bakan Andrey Nikitin oldu
Starovoyt’un görevden alınma kararnamesi 7 Temmuz sabahı yayımlandı. Kararnamede görevden alınma nedeni belirtilmedi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, kararın “güven kaybı” gerekçesiyle alınmadığını vurguladı.
Aynı gün Devlet Başkanı, Ulaştırma Bakanlığı görevine vekaleten Andrey Nikitin’in atandığına dair kararnameyi imzaladı.
Eski Novgorod Valisi olan Nikitin, şubat ayında bakan yardımcısı olarak atanmıştı. Bu atama, o dönemde “geçici bir düşüş” olarak yorumlanmış, ancak Nikitin’in daha sonra terfi ettirilmek üzere bakanlığa getirildiği konuşulmuştu.
Putin ile yaptığı görüşmede Nikitin, ulaştırma sektörünün dijitalleşmesi, sosyal yardım alan vatandaşların biletlerinin elektronik sisteme entegre edilmesi ve sivil insansız hava araçlarının geliştirilmesi gibi konular üzerinde çalıştığını anlattı.
Rusya Anayasa Mahkemesi Başkanı: Yolsuzluk Nazizm ve terörden daha tehlikeli bir düşman
Nikitin’in kariyeri ve hedefleri
45 yaşındaki Andrey Nikitin, Moskova’da doğdu ve Devlet Yönetim Üniversitesi’nde eğitim gördü. 2000’li yılların başından itibaren iş dünyasında çeşitli görevler aldı.
2011’de Stratejik Girişimler Ajansı (ASİ) genel müdürü seçildi. 2017’de Novgorod Valisi olan Nikitin, 2022’de ikinci dönem için yeniden seçildi. Şubat 2025’te ise valilik görevinden ayrılarak Ulaştırma Bakan Yardımcılığı’na atandı.
Putin, Nikitin’e “kariyer basamaklarında bir adım daha ileri gitmesini” teklif ettiğini ve Başbakan Mihail Mişustin’in de kendisinin niteliklerini takdir ettiğini ekledi.
Mişustin’in, Nikitin’in adaylığını onay için Duma’ya sunması bekleniyor. Adayın komite ve meclis gruplarıyla görüşmelerinin ardından genel kurulda oylanması ve kabul edilmesi halinde Devlet Başkanı tarafından resmen atanması öngörülüyor.
Beklenen bir atama
Kaynaklar, Kursk oblastında 2024’te yaşanan olaylar nedeniyle Starovoyt’un görevden alınarak yerine Nikitin’in getirilme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyordu.
Fakat bu değişikliğin zamanlaması belirsizdi. Putin’in Nikitin’e karşı her zaman çok iyi bir tutum sergilediği ve Novgorod Valisi olduğu dönemde sık sık görüştüğü de vurgulanıyor.
Rusya
Lavrov, Rubio ile yaptığı görüşmenin ayrıntılarını açıkladı

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’li mevkidaşı Marco Rubio ile Malezya’da 50 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Lavrov, Ukrayna konusunda Rusya’nın tutumunu yinelediğini belirtirken, Rubio’nun yeni planıyla ilgili soruları ABD Başkanı Trump’ın ‘Büyük sürprizleri bekleyin’ sözüyle yanıtladı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, dün Malezya’nın başkentinde düzenlenen ASEAN zirvesi kapsamında ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile ikinci kez bir araya geldi.
50 dakika süren görüşmenin ardından ertesi gün basın toplantısı düzenleyen Lavrov, görüşmenin içeriğine ve küresel gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu.
TASS ajansının aktardığına göre Lavrov, Ukrayna konusunda Rusya’nın bilinen tutumunu yinelediğini belirtirken, Rubio’nun yeni Ukrayna planıyla ilgili soruları ise ABD Başkanı Donald Trump’ın bir sözüyle yanıtladı: “Size de hemen anlatacaktım. Büyük sürprizleri bekleyin.”
Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, iki bakan görüşmede ihtilaflı durumlara ‘barışçıl çözümler bulunması’, Rusya-ABD iktisadi ve insani işbirliğinin yeniden tesisi ve iki ülke toplumları arasında engelsiz temasların sağlanması yönündeki karşılıklı niyeti teyit etti.
Lavrov, brifingde Ukrayna konusunu ele aldıklarını belirterek, “Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 3 Temmuz’da Başkan Donald Trump ile yaptığı görüşmede de dile getirdiği tutumu bir kez daha teyit ettik,” diye konuştu.
Lavrov ayrıca, Ukraynalı siyasetçilerin Rusları yok etme niyetlerini içeren beyanlarından oluşan bir özeti Rubio’ya ilettiğini de sözlerine ekledi.
Görüşmede, Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması’nın (DSNÖ) geleceği ve CNN‘in yayımladığı, Trump’ın Moskova veya Pekin’i bombalayabileceğine dair iddiaları içeren ses kaydının gündeme gelmediği bildirildi.
Lavrov-Rubio görüşmesinde ‘yeni yaklaşımlar’ masaya yatırıldı
‘Kore Yarımadası’nda ihtilaf potansiyeli ciddi’
Lavrov, brifing sırasında diğer küresel meselelere de değindi. Kore Yarımadası’ndaki ihtilaf potansiyelinin ciddi boyutlarda olduğunu vurgulayan Lavrov, ABD ve müttefiklerinin Kuzey Kore’ye yönelik provokasyonlarını sürdürdüğünü ifade etti.
Bakan, Moskova’nın, Pyongyang’ın meşru haklarını sağlamak ve ‘kötü sonuçlanabilecek provokasyonları önlemek’ için her türlü çabayı göstereceğini belirtti.
Batılı ülkelerin Tayvan meselesinde statükonun korunmasına yönelik açıklamalarını ‘ikiyüzlülük’ olarak nitelendiren Lavrov, “Bu durum, konuya az da olsa aşina olan herkes için aşikârdır,” diye konuştu.
Lavrov ayrıca, Rusya’nın İran ile İsrail arasındaki ateşkes rejiminin kesintisiz devam etmesi yönünde çağrıda bulunduğunu aktardı.
Birleşik Filistin emirlikleri kurma planları gibi fikirlerin, Birleşmiş Milletler kararları uyarınca bir Filistin devleti kurulması ihtimaline yönelik riskleri artırdığını söyledi.
‘Avrupa’nın militarizasyonunu dikkate alacağız’
Avrupa’daki mevcut liderlerin tarih derslerini unuttuğunu ve ‘Rusya’ya karşı savaş için yeniden ayağa kalkmaya çalıştığını’ savunan Lavrov, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’i hedef aldı.
Lavrov, Merz’in Ukrayna’da çözüm için diplomatik yöntemlerin tükendiğini söyleyerek Almanya’nın militarizasyonu yolunda nihai bir karar aldığını belirtti.
Dışişleri Bakanı, Moskova’nın, Avrupa’nın bu militarizasyon eğilimini tüm planlama alanlarında dikkate alacağını da vurguladı.
Rusya
Rusya’da bölgesel yöneticiler üç yıldan fazla koltuğunda oturamıyor

Siyaset bilimci Aleksandr Kinev’in hazırladığı rapora göre, Rusya Federasyonu’na bağlı bölgelerdeki üst düzey yönetici rotasyonu, Ukrayna’daki askeri müdahalenin ilk yıllarındaki yavaşlamanın ardından yeniden hız kazandı. 2026’daki Devlet Duması seçimleri yaklaşırken artan görev değişikliklerinin, elitlerin ve kamuoyunun tepkisini ölçmek için ‘test niteliği’ taşıdığı belirtiliyor. Rapora göre, 2024’te kadro değişim oranı yüzde 32,29’a ulaşarak harekât öncesi seviyelere geri döndü.
Siyaset bilimci Aleksandr Kinev tarafından hazırlanan “Rusya’da Özel Askeri Harekâtın Üçüncü Yılında Bölgesel Nomenklatura” başlıklı rapora göre, Rusya Federasyonu’na bağlı bölgelerdeki yönetici elitlerin rotasyonu, Ukrayna’daki çatışmaların başlamasının ardından geçen ilk yıllara kıyasla yeniden hız kazandı.
Rapor, 2026’daki Devlet Duması seçimleri yaklaşırken yaşanan bu hareketliliğin, siyasi ve iktisadi elitlerin yanı sıra kamuoyunun tepkilerini ve bunun bölgelerdeki sosyo-politik duruma etkilerini ölçmek için bir test niteliği taşıdığını öne sürüyor.
Raporda, 2024 yılı itibarıyla kadro değişimlerinin yeniden harekât öncesi seviyelere döndüğü vurgulanıyor. 2022 ve 2023’te beşer valinin değiştiği Rusya’da, 2024’te bu sayı 13’e yükseldi.
Kinev’in takip ettiği üst düzey yetkililer arasındaki rotasyon oranı ise 2022’de yüzde 30,63 ve 2023’te yüzde 24,6 iken, 2024’te yüzde 32,29’a ulaştı.
Rapora göre bu durum, ülkedeki siyasi atmosferin artık “yeni bir normal” statüsüne girdiğini gösteriyor.
Savaş sonrası kadrolar dondurulmuştu
Çatışmaların başlangıcında önceliğin savaş ve yaptırımlarla mücadeleye verilmesi nedeniyle kadro değişiklikleri “asgari düzeyde ve zorunlu” tutulmuştu.
2015-2022 döneminde idari istikrar endeksi hiçbir zaman yüzde 31’in altına düşmemişti; bu, her yıl üst düzey bölgesel yöneticilerin en az yüzde 31’inin görevini kaybettiği anlamına geliyordu.
Özellikle 2018-2019 yıllarındaki toplu vali değişiklikleri sırasında bu oran yüzde 50,97 ile rekor kırmıştı.
Kinev’in analizine göre, yıllık yüzde 30-35’lik değişim oranı, Rusya’da üst düzey bir bölgesel yetkilinin görevinde nadiren üç yıldan fazla kalabildiği anlamına geliyor.
Raporda Vologda, Kursk ve Samara oblastları ile Çukotka Özerk Okrugu, kadro değişimlerinin en yoğun yaşandığı bölgeler arasında sayılıyor.
Uzman, her yıl 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihlerinde valiler, yardımcıları, bölgesel hükümet başkanları, maliye bakanları, idari personel şefleri, bölgesel meclis başkanları ve bölgesel merkezlerin başkanlarından oluşan üst düzey bölgesel nomenklaturanın listesini çıkarıyor. İdari elitlerin istikrar endeksi, dönem başında görevden alınanlar ve yeni atananların bölgedeki toplam yetkili sayısına oranlanmasıyla hesaplanıyor.
Savaşa katılanlara öncelik
Raporda, bölgesel yetkililerin, federal merkezin savaşa katılan veya ilhak edilen topraklarda çalışan kişileri teşvik etme yönündeki taleplerine uyum sağlamaya çalıştığı belirtiliyor.
Bu kişiler iki kategoriye ayrılıyor: Harekâta katılmış olan ve önceki deneyimleri sayesinde daha geniş kariyer olanaklarına sahip olan yetkililer ile harekâta katılan eski askerler veya siviller.
İkinci grup için şimdilik özel pozisyonlar oluşturulduğu, ancak gelecekte bu grubun beklentilerinin artabileceği öngörülüyor. Kinev, yaklaşan Devlet Duması seçimlerinde bölgelerin rolünün büyük olduğunu ve birçok yetkilinin yorgunluk ve tükenmişlik nedeniyle de görev değiştirdiğini ekliyor.
Uzmanlar farklı görüşte
Öte yandan Vedomosti gazetesine demeç veren Sivil Toplumu Geliştirme Vakfı Başkanı Konstantin Kostin, 2022’de yaşanan atama durgunluğunun ardından sistemin “yeni normale” adapte olduğunu ve kadro değişikliklerinin olağan seyrine döndüğünü belirtiyor.
Fakat Kostin, “Raporda, vali değişiklikleri sonrası yaşanan rotasyonların ayrı bir başlık altında incelenmesi gerekirdi, çünkü bölgesel ekipler en çok bu durumlarda yenileniyor,” diyerek bir eleştiri getiriyor.
Siyasi Teknolojiler Merkezi Başkan Yardımcısı Rostislav Turovskiy ise rotasyon dinamiklerinin köklü bir değişim veya sistemin “donduğu” sonucuna varacak kadar güçlü değişmediğini savunuyor.
Turovskiy, “Ayrıca, belirtilen eğilim özel askeri harekâtın hemen ardından başlamadı, bu nedenle nedenleri çeşitli olabilir. Her halükârda, kadro değişikliklerinin yoğunluğu ve yolsuzluk vakalarının sayısı şu anda çığ gibi büyüyor. Eğer rotasyonlarda bir yavaşlama yaşandıysa bile bu kısa sürdü ve artık geçmişte kaldı,” diye konuştu.
Rusya
Rusya, finansal piyasalarda yapay zekâ kullanımına yönelik etik kurallarını açıkladı

Rusya Merkez Bankası, finansal piyasalarda yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik tavsiye niteliğinde bir etik kurallar belgesi yayımladı. Beş temel ilkeye dayanan bu kurallar, teknolojiye olan güveni artırmayı, gelişimi teşvik etmeyi ve riskleri en aza indirmeyi amaçlıyor. Merkez Bankası, mevcut aşamada ‘yumuşak düzenlemenin’ yeterli olacağını belirterek bankalara deneyimlerini paylaşma çağrısında bulundu.
Rusya Merkez Bankası, finansal piyasalarda yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik tavsiye niteliğinde bir etik kurallar belgesi yayımladı.
Vedomosti gazetesinin haberine göre beş temel ilkeye dayanan bu kurallar, yeni teknolojiye duyulan güveni artırmayı, finans piyasasında yapay zekânın gelişimini teşvik etmeyi ve kullanımından kaynaklanan riskleri en aza indirmeyi hedefliyor.
Merkez Bankası Finansal Teknolojiler Dairesi Başkanı Stanislav Korop, yayımlanan açıklamada, yapay zekâ düzenlemelerindeki küresel eğilimleri incelediklerini ve piyasa katılımcılarıyla görüştüklerini belirtti.
Korop, bu görüşmeler sonucunda mevcut aşamada bu tür teknolojilerin uygulanması için “yumuşak bir düzenlemenin” uygun olacağı sonucuna vardıklarını ifade etti.
Merkez Bankası ayrıca, kuralların hedeflerine ulaşılması için bankalara deneyimlerini paylaşmalarını ve ortak belgeler hazırlamalarını tavsiye etti.
Beş temel ilke belirlendi
Yayımlanan belgede, yapay zekâ kullanımına dair beş temel ilke sıralanıyor: İnsan odaklılık, adalet, şeffaflık, güvenlik ve sorumlu risk yönetimi.
İnsan odaklılık: Merkez Bankası, bu ilke doğrultusunda bankaların müşterileri yapay zekâ ile etkileşime girdiklerinde bilgilendirmesi ve bu etkileşimden vazgeçme seçeneği sunması gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca, yapay zekâ kullanılarak alınan kararların yeniden gözden geçirilmesi için bir mekanizma oluşturulması isteniyor. Bankaların, yapay zekânın kalitesini ve bu teknolojiyle hizmet alan müşterilerin memnuniyetini düzenli olarak kontrol etmesi öneriliyor.
Finansal erişilebilirliği artırmak amacıyla, yapay zekâ geliştirilirken müşterilerin yaş, eğitim ve engellilik gibi hassas durumlarının dikkate alınması tavsiye ediliyor.
Adalet: Bu ilke, bankaların müşteri verilerini meşru gerekçelerle kullanmasını ve veri toplama süreçlerinde ayrımcılık yapmamasını öngörüyor.
Merkez Bankası, yapay zekâ destekli karar alma süreçlerinde müşterinin milliyeti, dili, ırkı, siyasi görüşleri veya dini inançlarının dikkate alınmamasını tavsiye ediyor.
Şeffaflık: Bankaların, müşterilere yapay zekânın riskleri ve kullanım koşulları hakkında tam bilgi vermesi gerekiyor.
Özellikle büyük üretken modellerle oluşturulan bilgilerin, yapay zekâ kullanımının bariz olduğu veya sadece düzenleme amaçlı kullanıldığı ve müşteriye zarar riski taşımadığı durumlar haricinde, etiketlenmesi öneriliyor.
Güvenlik, güvenilirlik ve verimlilik
Güvenlik ilkesi kapsamında Merkez Bankası, kuruluşlara veri setlerinin ve yapay zekânın kalitesini kontrol etme, kişisel verilerin gizliliğini koruma, bilgi güvenliğini sağlama ve faaliyetlerin sürekliliğini temin etme gibi önlemler almalarını tavsiye ediyor.
Bankaların, denetimlerde referans alınmak üzere yapay zekâ için kalite göstergeleri belirlemesi de öneriler arasında yer alıyor.
Ayrıca, hassas verilerin anonimleştirilmesi ve yetkisiz yayılmasını önleyecek teknolojik ve organizasyonel tedbirlerin geliştirilmesi isteniyor.
Sorumlu risk yönetimi: Bu ilke, bankaların risk yönetimi kurallarını geliştirip onaylamasını, bu kurallara ve etik koduna uyumu denetleyecek sorumlu bir kişi atamasını gerektiriyor.
Merkez Bankası, kullanılan yapay zekâ modellerinin kaydının tutulmasını, risklerin tespit edilip değerlendirilmesini, bu risklere müdahale edilmesini ve risk olayları veri tabanlarının oluşturulmasını tavsiye ediyor.
Bu süreçlere ilişkin tüm bilgilerin belgelenmesi zorunlu tutuluyor.
Kurum, yapay zekâya risk atanırken kullanım alanı, hassas veri kullanımı, olası kayıp veya itibar zararı ve yapay zekâdan etkilenen müşteri sayısı gibi faktörlerin dikkate alınması gerektiğini vurguluyor.
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Ortadoğu2 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Kimler faşist olabilir? Önce Mussolini’nin İtalya’sına, sonra İsrail’e bakalım
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’
-
Görüş2 hafta önce
Modi dönemi, Hindistan’ın ‘karanlık döneminin’ ileri bir uyarlaması mı?