Bizi Takip Edin

Ortadoğu

İsrail anlaşmadan birkaç saat sonra Gazze’yi vurdu

Yayınlanma

Filistin’de yaşayanlar ve yetkililer, arabulucuların pazar günü başlayacak ateşkes öncesinde çatışmaları bastırmaya çalıştığını belirtirken, İsrail’in ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması anlaşmasının açıklanmasından saatler sonra Gazze’ye saldırılarını yoğunlaştırdığını söyledi.

İsrail ile Hamas arasındaki karmaşık ateşkes anlaşması, Orta Doğu’yu alevlendiren 15 aylık kanlı çatışmanın ardından çarşamba günü ortaya çıktı.

Anlaşma, İsrail güçlerinin on binlerce kişiyi katlettiği Gazze Şeridi’nden kademeli olarak çekilmesiyle birlikte altı haftalık bir ilk ateşkesin ana hatlarını çiziyor. Hamas tarafından alınan rehineler, İsrail tarafından alıkonulan Filistinli mahkumlar karşılığında serbest bırakılacak.

İsrail ordusu ateşkes öncesinde saldırılarını yoğunlaştırırken, perşembe günü karşılık olarak Gazze’den İsrail’e bir roket fırlatıldığını ve olayda ölen ya da yaralanan olmadığını açıkladı.

Gazze sağlık yetkililerine göre İsrail hava saldırıları gece boyunca ve perşembe günü erken saatlerde devam etti ve en az 46 Filistinli öldürüldü.

Doha’da bir basın toplantısı düzenleyen Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdülrahman Al Sani ateşkesin Ppzar günü yürürlüğe gireceğini söyledi. Başbakan, müzakerecilerin İsrail ve Hamas ile anlaşmanın uygulanmasına yönelik adımlar üzerinde çalıştığını söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden Washington’da yaptığı açıklamada “Bu anlaşma Gazze’deki çatışmaları durduracak, Filistinli sivillere çok ihtiyaç duyulan insani yardımı ulaştıracak ve rehineleri 15 aydan fazla süren esaretin ardından ailelerine kavuşturacak” dedi.

Halefi Donald Trump pazartesi günü göreve başlayacak ve Gazze’de sağlanan ilerlemenin sorumluluğunu üstlenecek.

İsrailli bir yetkili, İsrail’in anlaşmayı kabul etmesinin, ülkenin güvenlik kabinesi ve hükümeti tarafından onaylanana kadar resmi olmayacağını ve oylamanın perşembe günü yapılacağını söyledi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun koalisyon hükümetindeki sertlik yanlılarının muhalefetine rağmen anlaşmanın onay alması bekleniyordu.

Sivil acil durum servisi ve bölge sakinleri, Gazze ve İsrail’de insanlar anlaşmayı kutlarken, İsrail ordusunun açıklamanın ardından saldırılarını artırdığı kaydedildi.

Gazze’de sevinç

Bazı Gazze sakinleri sosyal medya paylaşımlarında, İsrail’in ateşkes başlamadan önce kazanımlarını artırmak için önümüzdeki birkaç gün içinde saldırılarını artırabileceği düşüncesiyle Filistinlileri daha dikkatli olmaya çağırdı.

Yine de ateşkes anlaşması haberi, Filistinlilerin ciddi gıda, su, barınak ve yakıt sıkıntısı çektiği Gazze’de sevinç yarattı. Han Yunus’ta kalabalıklar korna sesleri arasında sokakları doldurarak tezahürat yaptı, Filistin bayrakları salladı ve dans etti.

Tel Aviv’de İsrailli rehinelerin aileleri ve arkadaşları da aynı şekilde haberi memnuniyetle karşıladı.

Gazze’deki yetkililere göre ateşkes başarılı olursa, İsrail’in saldırıları sebebiyle şehirleşmiş Gazze’nin büyük bölümünü yerle bir eden, 46,000’den fazla insanın ölümüne neden olan ve küçük yerleşim bölgesinin savaş öncesi 2.3 milyonluk nüfusunun çoğunu yerinden eden çatışmalar duracak.

Gazze’de 98 İsrailli rehine kalırken, anlaşmanın birinci aşaması, aralarında kadın, çocuk ve 50 yaş üstü erkeklerin de bulunduğu 33 rehinenin serbest bırakılmasını öngörüyor. Bir kaynak, Keith Siegel ve Sagui Dekel-Chen adlı iki Amerikalı rehinenin ilk aşamada serbest bırakılacaklar arasında olduğunu söyledi.

Uluslararası tebrikler

Anlaşma Gazze’ye insani yardımın artırılmasını öngörürken BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi de yardım operasyonlarını artırmaya hazırlandıklarını açıkladı.

Mısır, Türkiye, İngiltere, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Ürdün, Almanya ve Birleşik Arap Emirlikleri liderleri ve yetkilileri, diğerlerinin yanı sıra, haberi kutladılar.

Hem Biden hem de Trump bu anlaşmayı sahiplendi.

Trump’ın Ortadoğu temsilcisi Steve Witkoff görüşmeler için Beyaz Saray temsilcileriyle birlikte Katar’daydı ve üst düzey bir Biden yönetimi yetkilisi Witkoff’un varlığının 96 saat süren yoğun müzakerelerin ardından bir anlaşmaya varılmasında kritik öneme sahip olduğunu söyledi.

Biden iki ekibin “bir bütün olarak konuştuğunu” söyledi.

Anlaşmanın ikinci aşamasının uygulanmasına ilişkin müzakereler birinci aşamanın 16. gününde başlayacak ve bu aşamanın kalan tüm rehinelerin serbest bırakılmasını, kalıcı bir ateşkesi ve İsrail güçlerinin Gazze’den tamamen çekilmesini içermesi bekleniyordu.

Üçüncü aşamada ise kalan tüm cesetlerin iadesi ve Mısır, Katar ve Birleşmiş Milletler gözetiminde Gazze’nin yeniden inşasının başlaması öngörülüyor.

Her şey yolunda giderse Filistinliler, Arap devletleri ve İsrail’in, savaştan sonra Gazze’yi kimin yöneteceği sorusu da dahil olmak üzere, savaş sonrası Gazze için bir vizyon üzerinde anlaşmaları gerekiyor.

Ortadoğu

Suudi Arabistan’dan İran’a nükleer anlaşma uyarısı

Yayınlanma

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman’ın geçen ay Tahran’daki temaslarında İranlı yetkililere, ABD Başkanı Donald Trump’ın nükleer anlaşma teklifini ciddiye almaları gerektiği uyarısında bulunduğu iddia edildi. Suudi ve İranlı kaynaklara göre, bu teklifin kabul edilmesi, İsrail ile olası bir savaşın önüne geçmenin tek yolu olabilir.

Reuters’ta yer alan habere göre Suudi Kralı Selman bin Abdülaziz, bölgedeki istikrarsızlığın derinleşmesinden endişe duyarak oğlu Prens Halid’i, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e bir uyarı mesajı iletmek üzere Tahran’a gönderdi. Bu ziyaret, Suudi Arabistan’dan İran’a son 20 yılda yapılan en üst düzey resmi temas olarak kayda geçti.

17 Nisan’da Tahran’daki cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde gerçekleşen toplantıya, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ve Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi de katıldı.

Trump’ın nükleer anlaşma için sabrı olmadığı mesajını iletti

Prens Halid’in ziyareti basında yer alsa da Kral Selman’ın gizli mesajının içeriği daha önce ortaya çıkmamıştı. Dört farklı kaynağa göre Trump’ın ilk döneminde Washington büyükelçiliği yapan Prens Halid, İranlı yetkililere Trump’ın uzun süren müzakerelere sabrı olmadığını açıkça iletti.

İsrail basını: Trump, Netanyahu’ya saksı muamelesi yaptı

Bu mesajın iletilmesinden yaklaşık bir hafta önce ABD Başkanı, İran ile nükleer anlaşma için müzakerelerin başladığını sürpriz şekilde açıklamıştı. Bu açıklamayı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Washington ziyareti sırasında yaptı. Netanyahu, nükleer tesislere saldırılar için destek arıyordu.

“Diplomasi penceresi daralıyor”

Tahran’daki toplantıda Prens Halid, Trump yönetiminin hızlıca bir anlaşmaya varmak istediğini, bu fırsatın kısa sürede kapanabileceğini söyledi. Körfez kaynaklarına göre, Suudi bakan, ABD ile anlaşmaya varmanın, görüşmelerin çökmesi durumunda İsrail’in askeri saldırısıyla karşı karşıya kalmaktan daha iyi bir seçenek olduğunu ifade etti.

Zaten Gazze ve Lübnan’daki son çatışmalarla yıpranan bölgenin, yeni bir gerilim dalgasını kaldıramayacağını belirten Prens Halid, hem Suudi Arabistan’ın hem de komşu ülkelerin ekonomik hedeflerinin tehlikeye gireceğini vurguladı.

Tahran: Anlaşmaya istekliyiz ama uranyum zenginleştirmeden vazgeçmeyiz

Toplantıda İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın, Batı yaptırımlarının kaldırılmasıyla ekonomik baskının hafifletilmesini sağlayacak bir nükleer anlaşmaya sıcak baktığını söylediği aktarıldı. Ancak İranlı yetkililer, Trump yönetiminin öngörülemez tutumundan rahatsız olduklarını ve uranyum zenginleştirme konusunda tam bir taviz vermeye hazır olmadıklarını belirtti.

Trump, daha önce diplomasi başarısız olursa askeri güç kullanma tehdidinde bulunmuştu. İran ise, sivil amaçlı nükleer faaliyetlerini tamamen sona erdirmesini içeren talepleri reddediyor.

Reuters, İran’ın ABD’nin dondurulmuş varlıklarını serbest bırakması ve sivil amaçlı uranyum zenginleştirme hakkını tanıması halinde uranyum zenginleştirme faaliyetlerini geçici süre dondurmayı değerlendirebileceğini ileri sürmüştü. Ancak İran Dışişleri Bakanlığı bu iddiayı yalanladı.

Suudi Arabistan, ABD’ye İran’a saldırı için üs vermeyecek

Kaynaklara göre Prens Halid, İranlı yetkililere, Riyad’ın bölgesel tansiyonu artıracak her türlü eylemden kaçınmalarını beklediğini iletti. Ayrıca, Trump’ın Biden ve Obama’ya kıyasla çok daha sert karşılık verebileceğini de vurguladı.

Bununla birlikte Prens Halid, olası bir askeri müdahale durumunda Suudi topraklarının veya hava sahasının ABD ya da İsrail tarafından kullanılmasına izin verilmeyeceği garantisini verdi.

Trump: Anlaşma yapın, yoksa sonuçlarına katlanırsınız

Beyaz Saray, Suudi uyarısından haberdar olup olmadığını doğrudan yanıtlamasa da Sözcü Karoline Leavitt, “Başkan Trump çok net konuştu: Anlaşma yapın, yoksa ciddi sonuçlarla yüzleşirsiniz. Ve dünya onu ciddiye alıyor” dedi.

Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada, geçen hafta Netanyahu’yu nükleer görüşmeleri bozacak adımlardan kaçınması konusunda uyardığını ve “Taraflar artık çözüme çok yakın” dediğini belirtti.

İran’ın bölgesel etkisi geriliyor

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın kardeşi olan Prens Halid’in ziyareti, Suudi Arabistan ile İran arasında 2023 yılında Çin arabuluculuğunda sağlanan normalleşme sonrası ilk üst düzey temas oldu. Bu süreç, iki ülke arasındaki onlarca yıllık düşmanlığı yumuşatmıştı.

Ancak son dönemde İran’ın bölgedeki etkisi, İsrail’in Gazze’de Hamas’a, Lübnan’da Hizbullah’a ve Suriye’de Beşar Esad yönetimine karşı düzenlediği saldırılarla ciddi ölçüde sarsıldı. Batı yaptırımları da İran’ın petrole dayalı ekonomisini derin şekilde etkiledi.

Carnegie Orta Doğu Merkezi’nden İran uzmanı Mohanad Hage Ali’ye göre, Tahran’ın zayıflığının Suudi Arabistan’a diplomatik nüfuzunu kullanma ve bölgesel bir çatışmayı önleme fırsatı verdiğini söyledi.

Ali Reuters’a verdiği demeçte, “Savaş ve İran ile çatışmanın kendileri, ekonomik vizyonları ve hedefleri üzerinde olumsuz etkileri olacağı için savaşı önlemek istiyorlar” dedi.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Witkoff’un ateşkes teklifi: İsrail kabul etti

Yayınlanma

Witkoff’un ateşkes teklifi Hamas’ın temel taleplerinden biri olan kalıcı ateşkese dair herhangi bir garanti içermiyor.

Beyaz Saray, İsrail hükümetinin ABD’nin Özel Temsilcisi Steve Witkoff tarafından sunulan geçici ateşkes teklifini kabul ettiğini doğruladı. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamada, “İsrail, bu teklif Hamas’a iletilmeden önce onay verdi” ifadelerini kullandı.

Aynı gün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Hamas’ın elinde bulunan rehinelerin aileleriyle yaptığı görüşmede, İsrail’in Witkoff’un yeni teklifine dayalı olarak Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasına hazır olduğunu söyledi.

Witkoff’un ateşkes teklifi ile ilgili Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, söz konusu önerinin şu anda Hareket’in ilgili birimlerince “sorumluluk bilinciyle” incelendiği belirtildi. Açıklamada, verilecek cevabın, “Gazze’deki Filistin halkının çıkarlarını koruyacak, insani yardımların ulaşmasına katkı sağlayacak ve kalıcı ateşkesin sağlanmasına hizmet edecek şekilde olacağı” belirtildi.

Reuters’ın haberine göre ABD’nin teklifi 60 günlük bir ateşkes ve ilk hafta içerisinde 10’u canlı olan 28 İsrailli rehinenin serbest bırakılması, ayrıca müebbet hapis cezasına çarptırılmış 125 Filistinli mahkûm ile 180 ölü Filistinlinin naaşlarının iadesi öneriliyor.

Plan, ABD Başkanı Donald Trump ve arabulucular Mısır ile Katar tarafından garanti edildiğini belirtiyor ve Hamas’ın ateşkes anlaşmasını onaylamasıyla birlikte Gazze’ye insani yardım gönderilmesini içeriyor.

Plan, kalıcı bir ateşkes sağlandığında Hamas’ın kalan 30 rehineyi serbest bırakmasını öngörüyor.

BBC: Hamas teklifi reddedecek

Üst düzey bir Hamas yetkilisi BBC’ye yaptığı açıklamada, Hamas’ın teklifi reddedeceğini.

Yetkili ABD’nin önerisinin savaşın sona ermesi gibi temel talepleri karşılamadığına dikkat çekti.

Hamas daha önce yaptığı açıklamalarda, tüm rehineleri aynı anda serbest bırakmaya hazır olduğunu, ancak bunun karşılığında kalıcı bir ateşkes sağlanması gerektiğini ifade etmişti. Ayrıca Hamas, Gazze’nin kontrolünü geçici bir yönetime devretmeye hazır olduğunu ve bu önerinin, Arap Birliği destekli 53 milyar dolarlık yeniden inşa planının bir parçası olduğunu da bildirmişti.

İsrail’in yeniden başlayan saldırıları ağır kayıplara yol açtı

Ocak ayında sağlanan geçici ateşkesten sonra İsrail, 2 Mart’ta Gazze’ye tam abluka uygulamaya başladı ve iki hafta sonra saldırılarına tek taraflı olarak yeniden başladı.

İsrail’in mart ayında başlattığı yeni saldırı dalgasında en az 3 bin 822 Filistinli öldü. Gazze sağlık bakanlığına göre, 7 Ekim 2023’te başlayan savaşın başından bu yana toplam en az 53 bin 977 Filistinli öldü, yaklaşık 122 bin 966 kişi de yaralandı. Ancak bağımsız kaynaklar, gerçek ölü sayısının çok daha yüksek olabileceğini belirtiyor.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Yeni ABD elçisi Şam’da: ‘Suriye ile İsrail arasında barış istiyoruz’

Yayınlanma

ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, bugün Şam’ı ziyaret ederek Suriye geçiş dönemi cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şaraa ile görüştü. Barrack, Washington’un Suriye ile İsrail arasında barış istediğini ve Suriye’nin terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarılmasının planlandığını belirtti. Bu ziyaret, ABD Büyükelçiliği’nin 2012’de kapatılmasından bu yana bir ABD’li yetkilinin Suriye’ye yaptığı ilk resmi ziyaret oldu.

ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Perşembe günü Suriye’nin başkenti Şam’a gelerek Halk Sarayı’nda geçiş dönemi cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şaraa ile bir araya geldi.

Barrack, aynı zamanda Şam Büyükelçiliği konutuna ABD bayrağını çekti. Bu ziyaret, ABD’nin Şam Büyükelçiliğinin 2012 yılında kapatılmasından bu yana bir Amerikan yetkilisinin Suriye’ye gerçekleştirdiği ilk resmi ziyaret olma özelliği taşıyor.

‘Suriye ve İsrail arasında diyalog başlamalı’

Görüşmede Barrack, Washington’un Suriye ile İsrail arasında barış istediğini ve iki ülke arasındaki sorunun çözülebilir olduğunu ancak bir diyalog başlatılması gerektiğini ifade etti.

ABD’nin Türkiye Büyükelçisi olarak da görev yapan Barrack, öncelikle bir saldırmazlık anlaşmasıyla işe başlanması ve sınırların konuşulması gerektiğine inandığını dile getirdi.

Barrack ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’yi terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarmayı planladığını belirterek, “Amerika Birleşik Devletleri’nin niyeti ve Başkan’ın vizyonu, müdahale etmeyerek bu genç hükümete bir şans vermemiz gerektiği yönündedir,” dedi.

‘IŞİD ile mücadelenin yüzde 99’u tamamlandı’

ABD ordusunun IŞİD ile mücadele görevinin yüzde 99’unu mükemmel bir şekilde tamamladığını da sözlerine ekleyen Barrack, daha önceki bir açıklamasında, “Suriye’nin yeniden doğuşu, onur, birlik ve halkına yatırım yoluyla gelmelidir. Bu da hakikat ve hesap verebilirlikle, bölgeyi dışlayarak değil, bölgeyle birlikte çalışarak başlar,” ifadelerini kullanmıştı.

ABD’li temsilci, geçen hafta sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Suriye’de önceki yönetimin düşmesiyle “barış için kapının açıldığını” iddia etmişti.

Barrack, ABD’nin yaptırımları kaldırarak Suriye halkının “nihayet bu kapıyı açmasını ve yenilenmiş refah ile güvenliğe giden yolu keşfetmesini sağladığını” da sözlerine eklemişti.

ABD Büyükelçiliği, Suriye’de savaşın patlak vermesinden bir yıl sonra, 2012’de kapatılmıştı.

Dönemin ABD Büyükelçisi Robert Ford, büyükelçiliğin kapatılmasından hemen önce Suriye’den çekilmiş ve ABD’nin Suriye özel temsilcileri görevlerini ülke dışından yürütmeye başlamıştı.

Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English
OSZAR »