Bizi Takip Edin

Diplomasi

Katar, ABD’ye 500 milyar dolar yatırım yapma sözü verdi

Yayınlanma

Katar varlık fonu Katar Yatırım Otoritesi (QIA), önümüzdeki on yıl içinde ABD’ye 500 milyar dolarlık ek yatırım yapmayı planlıyor.

QIA Başkanı Mohammed Al Sowaidi, uzun yıllar boyunca kurumun ABD’deki varlığını kurmasına ve fırsatları keşfetmesine yardımcı oldu.

Şimdi, 524 milyar dolarlık devlet destekli kuruluşun başkanı olarak, Körfez ülkesinin büyük taahhüdünün bir parçası olarak, fonun mevcut büyüklüğüne yakın bir miktar yatırım yapma sözü veriyor.

Bloomberg’e konuşan Al Sowaidi, yeni yatırımların yapay zeka, veri merkezleri ve sağlık gibi fonun geleneksel olarak tercih ettiği alanları hedef alırken, aynı zamanda Başkan Donald Trump’ın ABD’yi yeniden sanayileştirme gündemiyle de uyumlu olacağını bildirdi.

500 milyar dolar, Trump’ın bu hafta yaptığı ziyaret sırasında Katar’ın verdiği toplam 1,2 trilyon dolarlık taahhüdün neredeyse yarısını oluşturuyor.

Al Sowaidi, “Diğer pazarlardan uzaklaşmıyoruz, ABD’deki varlığımızı artırıyoruz,” dedi ve mevcut ABD politika ortamının, uzun vadeli sermaye için “daha umut verici bir yön” sunduğunu söyledi.

Orta Doğu’da agresif, ABD odaklı bir yatırım stratejisi izleyen tek kurum QIA değil. Suudi Arabistan’ın Kamu Yatırım Fonu, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki devlet kurumları ve Kuveyt Yatırım Otoritesi de benzer sektörlere milyarlarca dolarlık yatırım yapmayı planlıyor. Bu da aynı anlaşmalar için rekabetin artması ve varlıklar için fazla ödeme riskinin yükselmesine neden olabilir.

Orta Doğu’nun varlık fonları 4 trilyon dolarlık varlığı kontrol ediyor. İlk sırada Abu Dabi Yatırım Otoritesi yer alırken, onu Kuveyt ve Suudi Arabistan yatırım otoriteleri takip ediyor. QIA, bu sıralamada dördüncü sırada.

Al Sowaidi, fonun önemli bir döneminde, ülkenin doğalgaz projelerinin genişlemesi ile hazineye milyarlarca dolar akması beklenen bir dönemde geçen yıl CEO olarak göreve başladı.

Yeni sermaye girişleri bekleyen Al Sowaidi, fonu büyük şirketlere sermaye sağlamak, halka açık şirketlere hisseler almak ve daha büyük anlaşmalara öncelik vermeyi planlıyor.

Bu, QIA’nın son dönemde odaklandığı daha küçük risk sermayesi anlaşmalarından bir uzaklaşma anlamına geliyor. Yine de Al Sowaidi, bu hamlenin “gerçek bir stratejik değişiklik veya dönüşüm” değil, fonun hızlı küresel değişime ayak uydurmak için yaklaşımının “daha da gelişmesi” olduğunu söyledi.

QIA, halihazırda dünyanın sekizinci en büyük varlık fonu ve Londra’daki Harrods mağazası ve Shard gökdeleni gibi bir dizi yüksek profilli varlığa sahip.

Al Sowaidi, 2010 yılında, Orta Doğu’nun en tanınmış yatırımcılarından biri olarak kabul edilen eski başbakan Şeyh Hamad bin Casim bin Cabir Es-Sani’nin liderliğinde QIA’ya katıldı.

Şeyh Hamad, QIA’da Glencore’un Xstrata’yı 29 milyar dolar karşılığında satın alması da dahil olmak üzere birçok büyük anlaşmanın gerçekleştirilmesine yardımcı olan Ahmed Al-Sayed tarafından görevinden alındı.

Al Sowaidi ise, kariyerinin ilk yıllarını Amerika’da geçirdi ve burada ABD ofisinin kurulmasına yardımcı oldu ve sonunda bölgenin yatırımdan sorumlu başkanı oldu.

Missouri Üniversitesi’nden finans ve istatistik lisans derecelerine sahip olan Al Sowaidi, özel sermaye fonları başkanı ve New York’taki QIA Danışmanlık ofisi başkanı gibi görevlerde bulundu.

QIA, o dönemde Barclays ve Credit Suisse gibi tanınmış şirketlerin hisselerini satın almasıyla tanınıyordu.

Al Sowaidi, fonun genellikle başarılı işletmelerde azınlık hisseleri aldığını ve işlem büyüklüğünün varlık sınıfına göre büyük farklılıklar gösterdiğini söyledi.

Yönetici, “Halka açık hisse senetlerinde büyük yatırımlar yapabiliriz. Özel sermaye alanında milyarlarca dolarlık işlemler yapabiliyoruz, fakat özellikle teknoloji veya sağlık gibi sektörlerde çevikliğimizi de koruyabiliyoruz,” dedi.

Diplomasi

Avrupalı liderlerden Rusya’nın İstanbul’daki taleplerine tepki

Yayınlanma

Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve Polonya liderleri, Rusya’nın İstanbul’daki müzakerelerde Ukrayna’ya sunduğu talepleri “kabul edilemez” olarak nitelendirerek Kiev’e destek verdi.

Reuters‘ın haberine göre, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, bugün Arnavutluk’ta düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinde yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve Polonya liderlerinin, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Moskova’nın İstanbul’daki müzakerelerde öne sürdüğü talepleri “kabul edilemez” olarak nitelendiren tutumunu desteklediğini bildirdi.

Starmer, Tiran’da Zelenskiy ile yaptığı ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ve Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın da katıldığı görüşmenin ardından, “Rusya’nın tutumu açıkça kabul edilemez ve bu ilk değil,” dedi.

Starmer ayrıca, Rus heyetinin Kiev’den Ukrayna’nın dört oblastının Moskova’ya verilmesini talep ettiği İstanbul müzakerelerinin sonuçlarının ele alınmasının ardından Avrupalı müttefiklerin ABD Başkanı Donald Trump ile telefonla görüştüğünü belirtti.

Starmer, “Dolayısıyla, Devlet Başkanı Zelenskiy ile yapılan bu görüşme ve Başkan Trump ile yapılan görüşme sonucunda, şu anda yanıtlarımızı yakın bir şekilde uyumlu hâle getiriyor ve koordine ediyoruz ve bunu yapmaya devam edeceğiz,” dedi.

Reuters‘ın kaynaklarına göre, üç yıldan fazla bir süredir çatışmayı çözmeye yönelik ilk doğrudan girişim olan İstanbul’daki görüşme, Rusya’nın bu talebinin ardından iki saatten az sürerek sona erdi.

Ayrıca, The Economist‘e göre, Rus heyeti temsilcileri savaşın devam edeceği ve Ukrayna’nın Harkov ve Suma olmak üzere iki oblastının daha ele geçirileceği uyarısında bulundu.

Müzakere heyeti başkanı Vladimir Medinskiy’nin Ukraynalılara Rusya’nın sonsuza kadar savaşmaya hazır olduğunu söylediği iddia edildi. Yayın organının kaynağına göre Medinskiy, “Savaş istemiyoruz ama bir yıl, iki yıl, üç yıl, ne kadar sürerse sürsün savaşmaya hazırız. İsveç’le 21 yıl savaştık,” dedi.

Zelenskiy, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Moskova’nın fiilen ateşkesi reddettiğini söyledi. Devlet Başkanı Vladimir Putin savaşı bitirmeye hazır olana kadar Rusya karşıtı yaptırımların sıkılaştırılması ve Moskova üzerindeki baskının sürdürülmesi çağrısında bulundu.

Bununla birlikte, müzakereler bazı belirli sonuçlar da getirdi. Medinskiy ve Ukrayna heyeti başkanı Rüstem Umerov, savaşın başından bu yana en büyük esir takası olan “1000’e 1000” formülüyle esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu. Takasın “önümüzdeki günlerde” gerçekleşmesi bekleniyor.

Medinskiy’e göre, Moskova ve Kiev, her iki tarafın da gelecekteki ateşkes vizyonunu yazılı ve ayrıntılı olarak sunması konusunda anlaştı.

Ayrıca, müzakerelerin devamı konusunda prensip anlaşmasına varıldığını da kaydetti. Bu bilgi Umerov ve Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından da teyit edildi.

Rusya ve Ukrayna, ‘1000’e 1000′ esasına göre esir takası konusunda anlaştı

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Rusya ve Ukrayna, ‘1000’e 1000′ esasına göre esir takası konusunda anlaştı

Yayınlanma

Rusya ve Ukrayna heyetleri, üç yıl aradan sonra ilk doğrudan müzakereler için İstanbul’da bir araya geldi.

Görüşmelerin ardından Rus heyetinin başkanı Vladimir Medinskiy, tarafların çatışmanın çözümüne ilişkin vizyonlarını paylaştığını ve temasların devam etmesini arzuladıklarını belirtti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise Rus heyetinin gerçek karar alma yetkisine sahip olmadığını ifade etti.

Rus heyetinin başkanı Vladimir Medinskiy, görüşmelerin ardından basına yaptığı açıklamada, Rus tarafının müzakerelerden memnun olduğunu ve temasların devam etmesini istediklerini söyledi.

Medinskiy, “Moskova ve Kiev, ateşkesin sağlanmasına yönelik kendi vizyonlarını sunma konusunda anlaştılar,” dedi.

Ayrıca, Ukrayna tarafının devlet başkanları düzeyinde bir görüşme talep ettiğini ve Rusya’nın bu talebi not ettiğini belirtti.

Medinskiy, “Önümüzdeki günlerde Rusya ve Ukrayna arasında ‘1000’e 1000′ formatında esir takası yapılacak,” diye ekledi. Rus yetkili, ateşkes planlarının karşılıklı sunulmasının ardından tarafların müzakerelere devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Zelenskiy: Rus heyetinin İstanbul’da gerçek yetkisi yok

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya-Ukrayna müzakerelerinin sona ermesinin hemen ardından Telegram kanalından yaptığı paylaşımda, İstanbul’daki Rus heyetinde Rusya’da karar alabilecek nitelikte kimsenin bulunmadığını düşündüğünü belirtti.

Zelenskiy, “Eğer Putin Türkiye’ye gelmekten korkmasaydı, bu hafta savaşı bitirmeye yönelik önemli adımlar atmak için gerçek bir şans vardı,” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy, paylaşımında şunları kaydetti: “İstanbul’a gelen Rus heyetinin çok düşük seviyede olduğu aşikâr. İçlerinde Rusya’da gerçekten karar alabilen tek bir kişi bile yok. Buna rağmen, en azından o Rusların gerçekten bir şeyler çözüp çözemeyeceğini anlamak için Ukrayna Savunma Bakanı başkanlığındaki ekibimizi İstanbul’a gönderdim. Ukrayna bu savaşı bitirmek için tüm gerçekçi adımları atmaya hazır. Putin’i, heyetine gerçek yetkiler vermeye çağırıyorum.”

Ukrayna heyetine başkanlık eden Savunma Bakanı Rüstem Umerov da düzenlediği basın toplantısında esir takasında anlaşıldığını doğruladı. Umerov, “Görüşmelerde Ukrayna tarafı öncelikle ateşkesin tüm biçimlerini ele aldı. Ülke liderleri düzeyinde bir toplantı yapma potansiyelimiz var,” bilgisini verdi.

Müzakerelerden detaylar

Rusya ve Ukrayna temsilcileri arasındaki görüşmeler birkaç saat sürdü ve müzakerelere dair bazı detaylar basına yansıdı.

Mevcut bilgilere göre:

— Bazı iddialara göre, Rus heyeti Ukrayna tarafından “güvenlik bölgesinin” genişletilmesi amacıyla Sumi oblastının kendilerine verilmesini talep etti.

— Ayrıca, Ukrayna ordusunun Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC), Lugansk Halk Cumhuriyeti (LHC), Herson ve Zaporojye oblastlarının işgal altındaki kısımlarından çekilmesinin de masada olduğu öne sürüldü.

— Görüşmeler başlamadan önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bir konuşma yaptı ve tüm toplantı boyunca müzakerelerde hazır bulundu.

— Sabah saatlerinde Ukrayna müzakere heyeti, ABD ve Türkiye temsilcileriyle üçlü bir görüşmeye katıldı.

— Ukrayna heyetinden bazı üyelerin görüşmelere askeri üniformayla katıldığı, Rus tarafının ise iş kıyafetleri tercih ettiği gözlemlendi.

— Çeşitli iddialara rağmen, Ukraynalı bir milletvekilinin de teyit ettiği üzere müzakerelerde Rusça konuşuldu.

— Görüşme yaklaşık iki saat sürdü. Tarafların ara mı verdiği yoksa müzakereleri sonlandırdığı konusunda henüz net bir bilgi bulunmuyor ve bu konuda çelişkili haberler geliyor.

İstanbul’da kurulan müzakere masasından beklentiler

Okumaya Devam Et

Diplomasi

İstanbul müzakereleri: Rusya, Ukrayna’dan dört oblasttan çekilmesini istedi

Yayınlanma

İstanbul’da bugün (16 Mayıs) üç yıl aradan sonra ilk kez düzenlenen Rusya-Ukrayna müzakerelerinde, Moskova’nın ateşkes karşılığında Ukrayna’nın Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye’den çekilmesini içeren taleplerde bulunduğu bildirildi.

Ukraynalı diplomatik kaynaklar, bu talepleri “gerçeklikten uzak” ve daha önce görüşülenlerin ötesinde olarak nitelendirdi.

Reuters haber ajansının Ukraynalı diplomatik çevrelere dayandırdığı haberine göre, Rusya’nın İstanbul’daki müzakereler sırasında öne sürdüğü talepler “gerçeklikten uzak” bulundu ve daha önce ele alınan konuların kapsamını aşıyor.

Axios muhabiri Barak Ravid’e konuşan Ukraynalı bir diplomatik kaynak, Rus tarafının ateşkes karşılığında Ukrayna ordusunun ülkenin çeşitli bölgelerinden çekilmesini talep ettiğini belirtti.

Sky News‘e konuşan bir Ukraynalı kaynak ise Moskova’nın talepleri arasında başka “yerine getirilemez” maddelerin de olduğunu sözlerine ekledi.

Ukrayna parlamentosu (Verhovna Rada) milletvekili Aleksey Gonçarenko, Rusya’nın Ukrayna birliklerinin “kendi anayasasına eklediği tüm oblastlardan” (yani Lugansk, Donetsk, Herson ve Zaporojye oblastlarından) çekilmesini talep ettiğini öne sürdü.

Gonçarenko ayrıca, Rus tarafının 30 günlük ateşkes önerisini de reddettiğini belirtti.

Taraflar arasında üç yıl aradan sonra yapılan ilk müzakereler bugün İstanbul’da gerçekleşiyor.

İstanbul’da kurulan müzakere masasından beklentiler

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English
OSZAR »