Bizi Takip Edin

Amerika

New York Belediye Başkanı Adams davasına bakan son üç savcı da istifa etti

Yayınlanma

New York Belediye Başkanı Eric Adams’a karşı açılan ceza davasında görev yapan Manhattan federal savcılarından üçü salı günü istifa ederek Adalet Bakanlığı’nı, suçlamaların düşürülmesine karşı çıkmalarıyla bağlantılı olarak kendilerini “yanlış yaptıklarını kabul etmeye zorlamakla” suçladı.

Savcılar, Başsavcı Yardımcısı Todd Blanche’a yazdıkları mektupta, “Bakanlık, itaatin her şeyin üstünde olduğuna karar vererek, Washington’un yönlendirmeleri lehine yasal ve etik yükümlülüklerimizden vazgeçmemizi istedi. Bu yanlıştır,” dediler.

Savcılar Adams’ın lüks sınıf uçuşlar, otel suitlerinde konaklamalar ve lüks restoranlarda ikramlar karşılığında, Manhattan bölgesinde Birleşmiş Milletler binasının tam karşısında inşa edilen “Türk Evi” ile Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu binasına usulsüz şekilde ruhsat verdiğini iddia ediyordu.

Celia Cohen, Andrew Rohrbach ve Derek Wikstrom adlı savcılar, o dönem Manhattan’da görev yapan ABD Savcısı Danielle Sassoon ile birlikte, Adalet Bakanlığı’nın Demokrat Partili belediye başkanı hakkındaki beş maddelik yolsuzluk davasının düşürülmesi yönündeki talimatını kabul etmemeleri üzerine şubat ayında idari izne çıkarılmışlardı.

Sassoon, New York ve Washington’daki en az beş diğer savcıyla birlikte protesto amacıyla istifa etmişti. Savcılar Adalet Bakanlığı’nın, belediye başkanının Başkan Donald Trump’ın başta göçmenlik uygulamaları olmak üzere politika hedeflerine destek vermesi karşılığında davadan vazgeçtiğini ileri sürmüşlerdi.

Bakanlık, davanın savcılar tarafından ele alınışını gözden geçireceğini söyledi ve Cohen, Rohrbach ve Wikstrom mektuplarında, yetkililerin davranışlarındaki hataları kabul etmeleri için kendilerine uygunsuz bir şekilde baskı yaptıklarını söyledi.

Savcılar, “Ofise geri dönmemiz için öne sürdüğünüz ön koşullardan birinin, pişmanlığımızı ifade etmemiz ve davanın düşürülmesi talebinin reddedilmesiyle bağlantılı olarak Ofis tarafından yapılan bazı yanlışları kabul etmemiz olduğu artık açıktır. Ortada bir yanlışlık yokken bunu itiraf etmeyeceğiz,” diye yazdılar.

Savcıların mektubu, Manhattan ABD Savcılığı’nın Adams davasının sonuçlarıyla ilgili olarak çalkantı içinde olduğu bir dönemde geldi. Salı günü, Trump’ın bu görev için aday gösterdiği geçici ABD Savcısı Jay Clayton, departmanın geçici lideri olarak görevi devraldı.

Clayton, Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer’in Adalet Bakanlığı’nın tutumuyla ilgili endişelerini gerekçe göstererek adaylığı engelleyeceğini açıklamasının ardından geçen hafta geçici olarak bu göreve atanmıştı.

Daha önce hiç savcı olarak çalışmamış olan Clayton, kariyerinin büyük bir bölümünü Trump’ın bu yılın başlarında Manhattan’daki cezai mahkumiyetinin temyizinde kendisini temsil etmesi için tuttuğu hukuk firması Sullivan & Cromwell’de geçirdi.

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kişiye göre Clayton, ofisin ceza şefi olarak görev yapmak üzere bir başka Sullivan & Cromwell ortağı olan Amanda Houle’yi işe almaya hazırlanıyor.

Amerika

Trump’tan Kanada mallarına yüzde 35 tarife

Yayınlanma

ABD’ye ithal edilen Kanada malları, önümüzdeki aydan itibaren yüzde 35’lik genel gümrük vergisine tabi olacak.

ABD’nin en büyük ticaret ortaklarından biri olan Kanada, son günlerde Trump’tan 1 Ağustos’ta yürürlüğe girecek yeni gümrük vergileri konusunda uyarı mektubu alan bir dizi ülke arasında sonuncu oldu.

Haberin ardından, önde gelen borsa endekslerinin vadeli işlem fiyatları düştü.

Başkan Trump’ın sosyal medyada yaptığı açıklamada duyurduğu oran, beklentilerin üzerinde ve şubat ayında Kanada mallarına uyguladığı yüzde 25’lik gümrük vergisinden daha yüksek.

Müzakereler hakkında konuşmak için isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi, yönetimin gümrük vergisini yalnızca 2020 USMCA’ya (ABD-Meksika-Kanada ticaret anlaşması) uymayan mallara uygulamayı planladığını, fakat nihai ayrıntıların Trump’a kalacağını söyledi.

Trump, daha önce NBC’ye verdiği röportajda, ABD ile ticaret anlaşması imzalamayan tüm ülkelere yalnızca yüzde 15 veya 20 oranında gümrük vergisi uygulamayı düşündüğünü belirtmişti.

Başbakan Mark Carney’e hitaben yazdığı ve sosyal medya platformu Truth Social’da paylaştığı mektupta Trump, Kanada yönetimini uyuşturucu kaçakçılığını önlemede “başarısızlık” ile eleştirdi.

Başkan, gümrük vergilerinin Kanada’nın fentanilin sınırdan geçmesini önlemek için yeterince çaba göstermediğine yönelik misilleme amaçlı olduğunu sürekli tekrar ediyor.

Trump, “Kanada, fentanilin akışını durdurmak için benimle işbirliği yaparsa, bu mektubu yeniden gözden geçirmeyi düşünebiliriz,” diye yazdı.

Carney, Trump’ın mektubuna yanıt vererek, hükümetinin “işçilerimizi ve işletmelerimizi kararlılıkla savunduğunu” ve “1 Ağustos’a kadar revize edilen son tarihe kadar bu şekilde devam edeceğini” belirtti.

Başbakan, “Kanada, Kuzey Amerika’da fentanil belasını durdurmak için hayati adımlar attı,” diye ekledi.

Kanada Dışişleri Bakanı Anita Anand, iki ülkenin Carney’nin ısrarla talep ettiği 21 Temmuz tarihine kadar yeni bir iktisadi ve güvenlik anlaşmasına varacağını umduğunu söyledi.

Anand, “Ekiplerimiz kapalı kapılar ardında karmaşık müzakerelerde çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Bu, ekonomimizin sağlığı ve Kanada’daki işletmelerde çalışan Kanadalı işçilerin yararı için gerekli,” dedi.

NBC röportajında Trump, 27 üye ülkeye yeni gümrük vergileri uygulayacağını Avrupa Birliği’ne de bildireceğini söyledi.

AB ve ABD, ticaret anlaşmasına varmak ve birbirlerinin mallarına uygulanan yüz milyarlarca dolarlık gümrük vergilerini önlemek için aylardır zorlu müzakereler yürütüyor.

AB’nin baş ticaret müzakerecisi Maroš Šefčovič çarşamba günü Avrupalı milletvekillerine, müzakerelerin devam ettiğini ve şu ana kadar Trump’ın mektuplarından “AB’nin kurtulduğunu” söyledi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Jamie Dimon, Amerikan Demokratlarına sert çıktı

Yayınlanma

JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, ABD’deki Demokrat Parti’nin “çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığa” (DEI) odaklanarak pratik çözümler yerine ideolojiye öncelik verdiğini söyledi.

Dimon perşembe günü Dublin’de düzenlenen bir dışişleri bakanlığı etkinliğinde, “Demokrat olan birçok arkadaşım var ve hepsi aptal. Her zaman onların büyük kalpleri ve küçük beyinleri olduğunu söylerim. Gerçek dünyanın nasıl işlediğini anlamıyorlar. Uygulanan neredeyse tüm politikalar başarısız oldu,” iddiasında bulundu.

Dimon daha önce, ABD şirketlerinin DEI’ye aşırı önem verdiğini ve JPMorgan’ın, para israfı olarak gördüğü bazı çeşitlilik girişimlerine yönelik harcamaları azaltacağını fakat bankanın Siyah, Hispanik ve LGBT topluluklarıyla çalışmaya olan bağlılığını yineleyeceğini söylemişti.

Kendisini geçmişte “neredeyse Demokrat” olarak tanımlayan Dimon, “DEI’yi abarttılar. Hepimiz siyah topluma, Hispaniklere, LGBT topluluğuna, engellilere ulaşmaya adadık kendimizi; tüm bunları yapıyoruz. Ama bu kadar abartmamalılar. Daha pratik olmaya geri dönmeliler. Çok ideolojikler,” diye konuştu.

JPMorgan şefi, Mamdani’ye ‘Marksist’ dedi

Dimon ayrıca, eski Başkan Joe Biden’ın kendisine danışmanlık yapan “tek bir iş adamı bile olmadığını” ve yönetimdeki “bilgi eksikliği karşısında sözsüz kaldığını” söyledi.

JPMorgan CEO’sunun Demokratlara yönelik eleştirileri, bankasının merkezinin bulunduğu New York’taki belediye başkanlığı yarışına da uzandı.

33 yaşındaki Zohran Mamdani, kiraları dondurma, şehir otobüslerini ücretsiz yapma ve şehre ait marketler açma sözü vererek Demokrat Parti ön seçimlerini kazanmıştı.

Dimon, Mamdani hakkında, “Bu adam yeni seçildi; sosyalistten çok Marksist ve şimdi Demokratlar birbirlerini geçmeye çalışarak ‘O gerçek sorunları, uygun fiyatlı konutları ve market fiyatlarını işaret ediyor’ diyorlar. Tamam, belki. Gerçek dünyada hiçbir anlamı olmayan aynı ideolojik zırvalık,” diye konuştu.

Dimon, Demokratlara seslenerek, “Bu kadar woke olmakla neyin peşindeydiniz?” diye sordu.

İkinci Trump yönetiminde sermaye hizipleri

Avrupa’ya da çattı: ‘Kaybediyorsunuz’

Dimon ayrıca Avrupalı liderlere rekabet gücü sorunu olduğu ve şu anda ABD ve Çin ile rekabet mücadelesini “kaybediyor” oldukları konusunda uyarıda bulundu.

Dimon, “Avrupa, 10 ila 15 yıl içinde ABD’nin GSYİH’sinin %90’ından %65’ine geriledi. Bu iyi bir durum değil. Kaybediyorsunuz,” dedi.

ABD’nin çok büyük ve güçlü bir pazarı olduğunu ve şirketlerin “büyük ve başarılı”, küresel ölçekte faaliyet gösterdiğini vurgulayan JPMorgan şefi, Avrupa’nın da buna sahip olduğunu ama bunun “giderek azaldığını” savundu.

Dimon nisan ayında düzenlenen son yıllık hissedarlar toplantısında da “Avrupa’nın çözmesi gereken ciddi sorunlar var” diyerek Avrupa ülkelerine “büyüyebilmeleri için ekonomilerini önemli ölçüde reformdan geçirmeleri” çağrısında bulunmuştu.

Trump’a tarifelerden geri adım attığı için destek geldi

Dimon, Trump’ın “Trump her zaman korkaklık eder” öncülüne dayanan “Taco ticareti” gerekçesiyle, gümrük vergileriyle ilgili en büyük tehditlerinden geri adım atarak şimdiye kadar doğru bir karar verdiğini söyledi.

JPMorgan şefi, “Taco ticareti” ifadesini kullanmaktan hoşlanmadığını, çünkü Trump’ın “korkaklık” ederek doğru şeyi yaptığını düşündüğünü belirtti.

Bankacı, ekonomi zorlanırsa Trump’ın önünde yeni zorluklar belirleceğini söyledi ve “Bence [ABD] ekonomisi zayıflarsa, zor zamanlar geçirecek,” dedi.

Dimon, Trump’ın üçüncü bir dönem için aday olup olmayacağı konusunda endişelenmenin “erken” olacağını söyledi. 

Fakat JPMorgan patronu, başkan yardımcısı JD Vance’in Trump ile birlikte aday olacağı herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini düşündüğünü söyledi ve “O, ‘Hey dostum, bodruma gir. Senin günlerin geçti!’ diyecektir,” dedi.

Öte yandan Dimon, Trump’ın sonunda oğlu Eric’i aday olarak tercih edebileceğini söyledi. Siyasi bir hedefi olmadığını söyleyen Dimon, “Eğer [bunu] yaparsa, ben de bunu düşünebilirim,” dedi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Pentagon, 400 milyon dolar ile nadir toprak elementleri şirketine ortak oluyor

Yayınlanma

Pentagon, Çin’in nadir toprak elementleri alanındaki hegemonyasına karşı en büyük hamlesini yaptı.

Savunma Bakanlığı, askeri ve diğer uygulamalar için kritik öneme sahip mıknatısların tedarikini güvence altına almak için önemli bir Amerikan üreticisini satın aldı.

Pentagon, Kaliforniya’da atıl durumda olan bir madeni yeniden faaliyete geçiren MP Materials şirketine 400 milyon dolarlık sermaye yatırımı yapmayı kabul etti.

JPMorgan ve Goldman Sachs’tan sağlanan 1 milyar dolarlık fonla birlikte, bu yatırım nadir toprak mıknatısları üretecek büyük bir yeni fabrikaya finansman sağlayacak.

MP Materials’ın hisseleri New York borsasında %60’a varan artış gösterirken, diğer nadir toprak elementi şirketleri de hükümetin sektöre destek vereceği beklentisiyle yükselişe geçti.

Teksas’ta bir rafineri inşa eden Avustralya’nın Lynas Rare Earths şirketi, %20’ye varan artışla beş yıldan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Jefferies LLC analistleri bir notta, “ABD’nin taahhüdünün boyutu, nadir toprak mıknatıslarının stratejik önemini vurgulamakta ve Çin’in nadir toprak hakimiyetine doğrudan karşı çıkmaktadır,” diye yazdı.

ABD, nadir toprak elementleri konusunda uzun süredir Çin’e bağımlı ve Asya devi, Başkan Donald Trump’ın başlattığı ticaret savaşına yanıt verirken bu durumu kendi lehine kullanıyor.

Çin, tedarik zincirindeki hakimiyetini kullanarak, Amerikan gümrük vergilerine ihracat kontrolleriyle misilleme yaptı ve ABD’nin yerli bir alternatif oluşturma çabalarına ivme kazandırdı.

Örneğin Ford Motor, Pekin’in hamlelerinin ardından fabrikalarından birinde üretimi azaltmak zorunda kaldı ve kısıtlamalar Avrupa Birliği ile gerilimi derinleştirdi.

Çin, otomobillerde, rüzgar türbinlerinde ve savaş uçaklarında kullanılan küçük ama güçlü ürünler olan nadir toprak kalıcı mıknatısların yaklaşık %90’ını üretiyor.

MP Materials, Kaliforniya’nın Mountain Pass kentinde ABD’nin tek nadir toprak madenini işletiyor ve halihazırda bir mıknatıs fabrikası kuruyor.

Şirket, yaptığı açıklamada, yeni fonun “yakında seçilecek” bir yerde kurulacak 10X Facility adlı ikinci mıknatıs üretim tesisini destekleyeceğini belirtti.

Pentagon, %15 hisse satın alarak MP’nin en büyük hissedarı olacak. Pentagon ayrıca, fabrikanın neodim-praseodim ürünlerini kilogram başına 110 dolarlık taban fiyattan satın almayı kabul etti.

Şirket, yeni tesisin 2028 yılında faaliyete geçmesinin beklendiğini ve bunun ABD’nin mıknatıs üretimini yıllık 10.000 tona çıkaracağını açıkladı.

Jefferies, “Eleştirenler bu tür müdahalelerin piyasaları bozabileceğini savunurken, ABD’li politika yapıcılar bunu zaten bozuk olan bir sistemi düzeltmek olarak görüyor. Bu çerçeve, Batıda nadir toprak ekonomisinin yeni temelini oluşturabilir ve tedarik zinciri genelinde daha fazla yatırımı teşvik edebilir,” dedi.

Savunma Bakanlığının doğrudan katılımı ve tedarik anlaşmaları, nadir topraklar ve diğer kritik mineral endüstrileri için yeni bir çağın kapılarını açabilir.

MP Materials CEO’su Jim Litinsky, Bloomberg’e verdiği röportajda, “Bence bu oldukça benzeri görülmemiş bir durum ve açıkça çok özel bir durum. Savunma Bakanlığı ve yönetim, tedarik zincirini bütünsel olarak ele almamız gerektiğini fark etti ve umarım bu, geri kazanmamız gereken stratejik endüstrilerin olduğu diğer senaryolar için bir model olur,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English
OSZAR »