Ortadoğu
Peygambere hakaret kışkırtmasında İsrail devrede
Suriye’de Peygambere hakaret içerdiği öne sürülen bir ses kaydının Dürzi bir din adamına ait olduğu iddiası, ülkedeki mezhepsel fay hatlarını yeniden harekete geçirdi. Provokatif nitelikteki bu iddia, Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) kontrolündeki bölgelerde cihat çağrılarına ve Dürzi nüfusun yoğun olduğu Ceramana kentine saldırıya gerekçe yapıldı. Çatışmaları fırsat bilen İsrail de yine Suriye’ye saldırdı.
Suriye güvenlik güçleri ve ona bağlı silahlı unsurlar, Ceramana’nın yanı sıra çevresindeki Dürzi ve Hristiyan yerleşim birimlerine baskın düzenledi. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, çatışmalarda ilk belirlemelere göre dört Dürzi savaşçı yaşamını yitirdi. Daha sonra bu sayı, iki taraf için toplamda 16 ölü ve çok sayıda yaralı olarak güncellendi. Şam’ın güneyindeki Sahnaya’dan da silah sesleri yükseldiği bildirildi.
Dürzi din adamları, kaydın cemaatlerine ait olmadığını belirtirken, suçlanan din adamı Mervan Kivan da sesin kendisine ait olmadığını ve amacın toplumsal gerilim yaratmak olduğunu söyledi. HTŞ’nin İçişleri Bakanlığı da güvenlik birimleri tarafından yürütülen ilk incelemelere göre ses kaydının sahibi olduğu iddia edilen kişinin kimliğinin henüz doğrulanmadığı belirtildi. Bakanlık açıklamasında “Sosyal medya platformlarında yayılan ve İslam Peygamberi’ne hakaret içeren ses kaydıyla ilgili yoğun bir soruşturma yürütmektedir” denildi.
“Domuz Dürziler kesilsin” sloganları
HTŞ liderliğindeki Suriye yönetimi ile Süveyda’daki bazı Dürzi gruplar arasındaki bir süre önce entegrasyon anlaşması imzalandığı öne sürülmüştü.
Kışkırtma sonrası HTŞ’nin kalesi sayılan İdlib’de ise cihatçı gruplar, ellerinde kılıçlarla Dürzilere yönelik tehdit içeren videolar yayımladı. Hama ve Humus vilayetlerinde “Domuz Dürziler kesilsin” sloganlarıyla düzenlenen gösteriler, gerilimin organize boyutlarını da ortaya koydu.
Çatışmalar, kendisini Suriye Cumhurbaşkanı ilan eden HTŞ lideri Ahmed Şara’nın (Ebu Muhammed Colani) gönderdiği bir heyetin Ceramana’daki Dürzi ileri gelenleriyle yaptığı görüşmeler sonrası durdu. Varılan anlaşmaya göre:
-Ölenlerin ailelerine tazminat ödenecek,
-Saldırganlar yargılanacak,
-Medyada yaşananların arka planı şeffaf biçimde açıklanacak,
-Provokatif söylemlerin önü kesilecek,
-Şam ve Süveyda arasındaki yol siviller için güvenli hale getirilecek.
Ancak Mart ayında sahil bölgesinde yüzlerce Alevi sivilin katledildiği saldırıların failleri hâlâ yargılanmış değil.
İsrail devrede
Suriye’de Dürzilere yönelik artan tehditleri gerekçe gösteren İsrail, Şam yakınlarında “Dürzilere saldırı hazırlığında” olduğu öne sürülen silahlı bir grubu hava saldırısıyla hedef aldı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Yisrael Katz tarafından yapılan ortak açıklamada, bu saldırının “uyarı operasyonu” olduğu belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İsrail, Dürzilere zarar gelmemesi için Suriye hükümetinden harekete geçmesini bekliyor. İsrail’deki Dürzi toplumuna olan bağlılığımızı yerine getirmek ve onların Suriye’deki kardeşlerini korumak bizim için büyük önem taşıyor.”
İsrail’in bu adımı, Dürzileri koruma söylemiyle Suriye sahasında etkisini artırma çabası olarak yorumlandı.