Rusya
Putin, Gazprom’a on yıllık kalkınma planı hazırlama talimatı verdi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Gazprom’a, hükümetle iş birliği içinde, şirketin sürdürülebilir kalkınmasını sağlayacak ve tedarik coğrafyasını genişletecek on yıllık bir plan hazırlama talimatı verdi.
Vedomosti gazetesinin aktardığına göre Putin, Rusya Enerji Haftası’nda yaptığı konuşmada doğalgaz endüstrisinin şu anda büyük bir dönüşüm sürecinde olduğunu vurguladı.
Bu değişim yalnızca ihracatın Batı’dan Doğu’ya kaydırılmasını değil, aynı zamanda 2021 yılında başlatılan sosyal gazlaştırma programı kapsamında iç pazara yapılan arzın önemli ölçüde artırılmasını da içeriyor. Devlet Başkanı, programın iyi bir hızla ilerlediğine dikkat çekerek bu başarısı için Gazprom yönetimine teşekkür etti.
Putin, “Bu süreçte elbette doğalgaz sektöründeki en büyük şirketimiz olan Gazprom’a öncü bir rol düşüyor. Şirketten ve yönetimden, hükümetle birlikte çalışarak, şirketin sürdürülebilir kalkınmasını sağlayacak ve tedarik altyapısını Doğu’ya kaydıracak on yıllık bir plan hazırlamalarını istiyorum. Tekrar ediyorum, bu plan hem Rus bölgelerinin gazlaştırılmasına hem de ülke içinde gaz işleme kapasitesini artırmaya yönelik büyük ölçekli hedeflerimizi kapsamalıdır,” dedi.
Putin, 26 Eylül’de Rusya Enerji Haftası forumunun genel oturumunda yaptığı konuşmada ayrıca çok kutuplu dünya düzeni, yakıt ve enerji sektöründeki rekabet ve BRICS içinde bağımsız bir ödeme ve uzlaştırma sistemlerinin geliştirilmesi gibi konulara da değindi.
Avrupa pazarını kaybeden Gazprom, Rusya’nın en kârlı 100 şirketi arasından düştü
Öte yandan Forbes dergisi, Rus şirketlerinin net kâra göre yıllık sıralamasını yayımladı. Geçen yılın lideri olan Rusya’nın en büyük doğalgaz şirketi Gazprom, 2024’te sadece liderlik konumunu kaybetmekle kalmadı, aynı zamanda ilk 100’e de giremedi.
Gazprom, 25 yıl sonra ilk kez 2023 yılını 629 milyar rublelik zararla kapatırken, bir önceki yıl 1,23 trilyon ruble kâr etmişti. Şirket yönetimi için hazırlanan bir iç rapora göre, önümüzdeki on yıl içinde gaz ihracatını eski seviyelerine getirmek mümkün olmayacak.
2035 yılına kadar ihracatın yılda ortalama sadece 50 ila 75 milyar metreküp olması öngörülüyor ki bu da Rusya’nın Ukrayna’ya dönük askeri müdahalesinden önceki seviyenin yaklaşık üçte biri.
Gazprom’un kayıplarının temel nedeni, yaptırımların doğalgaz üretiminde ve Avrupa’ya tedarikte yol açtığı keskin düşüş. Şirketin gaz üretimi 2023 yılında 404 milyar metreküpe gerileyerek 1990’dan bu yana en düşük seviyeye indi. Denizaşırı teslimatlar ise 1985’ten bu yana en düşük seviye olan 69 milyar metreküpte kaldı.
Avrupa’ya sadece 28 milyar metreküp gaz ihraç edildi ki bu da 1970’lerin sonundaki rakamlara denk düşüyor. Gazprom’un Avrupa pazarındaki payı üç kat azalarak yüzde 45’ten yüzde 15’e düştü.
Rusya’nın arz miktarının azalması karşısında Azerbaycan, Avrupa’ya doğalgaz ihracatını hızla artırarak neredeyse yarım asırdır hâkim olduğu bir pazarda Rusya’nın yerini alıyor.
Hazar Denizi’ndeki Şahdeniz sahasından gelen Azerbaycan gazı 1 Ağustos’ta Slovenya’ya akmaya başladı. Azerbaycan daha önce de İtalya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Sırbistan’a gaz sevkiyatına başlamıştı.
Ayrıca Azerbaycan gazı Gürcistan ve Türkiye’ye de ulaşıyor. 2024 yılında Avrupa’da sadece Macaristan, Slovakya ve Avusturya boru hatlarıyla Rus gazı almaya devam edecek.
13 Eylül’de Gazprom’un Avrupa Birliği’ndeki (AB) son büyük müşterilerinden biri olan Avusturyalı Wien Energy GmbH şirketinin 2025’ten itibaren Rus gazı alımını durduracağı açıklandı.
Viyana ve civarındaki 2 milyondan fazla tüketiciye gaz tedarik eden bu şirket, Kuzey Afrika ve Kuzey Denizi’nden gaz tedarikinin yanı sıra Avusturya’nın ihtiyacının yüzde 12’sini karşılayacak miktarda sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) alımı için de anlaşmalar imzaladı.
Gazprom’un Avrupa’daki son büyük müşterilerden biri doğalgaz tedarikini durduracak
Rusya
Moskova, Kiev’le görüşmelerde Medinskiy’den vazgeçmiyor

Rusya, Devlet Başkanı Yardımcısı Medinskiy’i 2 Haziran’da yapılması planlanan Ukrayna müzakereleri için yeniden görevlendirdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, heyet yapısının değişmeyeceğini açıklarken, Medinskiy’nin önceki katılımı özellikle ABD Başkanı Trump yönetimi ve Batılı arabulucular tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Rusya, Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy’i bir kez daha Ukrayna ile yürütülecek müzakerelerde heyet başkanı olarak görevlendirdi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rossiya-24 televizyon kanalında yaptığı açıklamada, 2 Haziran’da yapılması planlanan görüşmelerde Rus heyetinin yapısının değişmeyeceğini belirtti.
Medinskiy’nin bu göreve yeniden getirilmesi, özellikle ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin daha önceki müzakerelerde şahsına yönelik itirazlarına rağmen gerçekleşti.
Vladimir Medinskiy, 2022’de ve bu yılın mayıs ayında İstanbul’da yapılan Ukrayna müzakerelerinde de Rus heyetine başkanlık etmişti.
Ancak, Medinskiy’nin katılımı Batılı arabulucular arasında rahatsızlık yaratmıştı. Bloomberg‘ün haberine göre, Donald Trump yönetimi, Medinskiy’nin müzakere sürecinden çıkarılması için ısrarcı olmuştu.
Kiev ile Moskova arasındaki temasların organizasyonundan sorumlu Amerikalı yetkililerin, eski kültür bakanı olan Medinskiy dahil “sertlik yanlısı” olarak nitelendirilen isimlerin katılımına karşı çıktığı bildirilmişti.
Rusya ve Ukrayna heyetleri arasındaki son doğrudan görüşme, üç yıldan fazla bir aradan sonra 16 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşmişti.
Fakat bu görüşmede taraflar barış konusunda somut bir anlaşmaya varamamıştı. The Economist‘in edindiği bilgilere göre Medinskiy, Kiev’in Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye oblastlarının idari sınırlar dahilinde kaybedildiğini tanımasında ısrar etmişti.
Taleplerinin reddedilmesi durumunda ise Rusya’nın Sumi ve Harkov oblastlarına yönelik bir saldırı başlatacağı ve “sonsuza kadar” savaşacağı tehdidinde bulunduğu aktarılmıştı.
Ayrıca Bloomberg haberinde, Ukrayna’nın tarafsız statüsü ve topraklarında yabancı asker bulundurmaması gibi şartların da Rusya’nın talepleri arasında yer aldığı yazıldı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 28 Mayıs’ta müzakerelerin ikinci turunun 2 Haziran’da İstanbul’da yapılmasını önermişti.
Buna karşılık Ukrayna tarafı, olası bir ateşkesin şartlarının önceden duyurulmasını talep etti.
Ancak Kremlin, somut tekliflerin sadece heyetlerin görüşmesi sırasında açıklanacağını bildirdi. Kiev ise müzakerelere resmi katılımını henüz doğrulamadı.
Rusya-Ukrayna müzakerelerinin ikinci turu 2 Haziran’da İstanbul’da olabilir
Rusya
Rusya istihbaratı: Sırp savunma sanayii Rusya’yı arkadan vurmaya çalışıyor

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), Sırbistan’ı Ukrayna’ya gizlice mühimmat tedarik ederek Rusya’yı “arkadan vurmakla” suçladı. SVR, yüz binlerce mermi ve milyonlarca fişeğin sahte sertifikalarla aracı ülkeler üzerinden gönderildiğini ifade ederken, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vučić daha önce bu tür ihracatları doğrulamış ancak bunun ekonomik canlanma için olduğunu belirtmişti.
Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) tarafından yapılan açıklamada, Sırp savunma şirketlerinin, Belgrad’ın resmi olarak deklare ettiği “tarafsızlık” politikasına rağmen Ukrayna’ya mühimmat tedarik etmeye devam ettiği ifade edildi.
SVR, bu durumu “Sırp askeri sanayii Rusya’yı arkadan vurmaya çalışıyor” başlığıyla duyurduğu basın bildirisinde, Sırbistan‘ın Ukrayna ordusuna yüz binlerce roketatar ve obüs mermisi ile milyonlarca hafif silah mühimmatı gönderdiğini öne sürdü.
‘Tedarikler sahte belgelerle yapılıyor’
SVR, söz konusu teslimatların sahte son kullanıcı sertifikaları ve aralarında Çekya, Polonya ve Bulgaristan’ın da bulunduğu aracı ülkeler kullanılarak gerçekleştirildiğini kaydetti.
Açıklamada, “Sırp savunma sanayicilerinin Batı tarafından başlatılan savaşa katkısı yüz binlerce roketatar ve obüs mermisi ile milyonlarca hafif silah mermisiyle ölçülüyor,” ifadeleri kullanıldı.
Bildiride ayrıca, “Bu tür teslimatların ‘insani gerekçelerle’ haklı gösterilmesi pek mümkün değildir. Bunların tek bir açık amacı var: Rus askerlerini ve Rusya’nın sivil nüfusunu öldürmek ve sakatlamak,” denildi.
Dış İstihbarat Servisi, “ölüm konvoyuna” katıldığı iddia edilen Sırp savunma şirketlerinin isimlerini de sıraladı.
Sırbistan, Rusya ile bir dizi silah sözleşmesinin feshedildiğini duyurdu
‘Gerçek dostlarını unuttular’
SVR’nin açıklamasında, “Sırp savunma sanayicilerinin ve onların hamilerinin kardeş Slav halklarının kanı üzerinden zenginleşme arzusunun, onlara gerçek dostlarının kim, düşmanlarının kim olduğunu tamamen unutturduğu anlaşılıyor,” denilerek Rusya’nın tarihinin en kritik anlarında Sırplara defalarca yardım ettiği hatırlatıldı.
Vučić ihracatı doğrulamıştı
Geçen yılın haziran ayında İngiliz Financial Times gazetesi, Sırbistan’dan ihraç edilen ve üçüncü taraflar aracılığıyla Ukrayna’ya ulaşan mühimmatın hacminin yaklaşık 800 milyon avro olduğunu bildirmişti.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, bu iddiaları yalanlamamış ve söz konusu rakamın “genel olarak doğru” olduğunu ifade etmişti.
Vučić, mühimmat ihracatının ülkenin “ekonomik canlanmasının bir parçası” olduğunu vurgulamıştı.
Cumhurbaşkanı Vučić, Financial Times‘a yaptığı açıklamada, “Evet, mühimmatımızı ihraç ediyoruz. Ukrayna’ya veya Rusya’ya ihraç edemeyiz. Ancak Amerikalılarla, İspanyollarla, Çeklerle ve diğerleriyle birçok sözleşmemiz oldu. Sonuçta bununla ne yapacakları onların işi,” demişti.
Rusya: Sırbistan silahlarının Ukrayna’ya üçüncü taraflarca ihracı kabul edilemez
Rusya
Rusya’da bankacılık ve likidite riskleri yükselişte: Ekonomik daralma kapıda mı?

Rusya Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP), Mayıs 2025 verilerine dayanarak yayımladığı raporda, Rusya ekonomisinde sistemik mali ve makroekonomik risklerin arttığına dikkat çekti. Raporda, özellikle sorunlu kredilerdeki artış, potansiyel mevduat kaçışı ve yüksek likidite riskleri ön plana çıkarken, bu durumun küresel finansal piyasalardaki istikrarsızlık ve ülkedeki sıkı para politikasından kaynaklandığı belirtildi.
Rusya merkezli Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP), Mayıs 2025 itibarıyla mevcut istatistiklere dayanarak hazırladığı son raporunda, ülke ekonomisindeki sistemik mali ve makroekonomik risklerin belirgin bir şekilde arttığına dair önemli uyarılarda bulundu.
TsMAKP, “Mevcut durum, makrofinansal risklerin güçlendiğini gösteren birçok olumsuz sinyal ve eğilimin ‘rezonansıyla’ karakterize edilmektedir,” ifadelerine yer verdi.
Rapora göre, bu risk artışının temelinde küresel finansal piyasalardaki istikrarsızlıklar ve Rusya’da uygulanan sıkı para politikası yatıyor.
Riskler artıyor: Dört temel olumsuz sinyal
TsMAKP raporunda, makrofinansal risklerin güçlendiğine işaret eden dört temel olumsuz sinyal ve eğilim vurgulandı.
Merkez, “Erken uyarı sisteminin orta düzeyde kredi riski sinyali verdiği bir ortamda, toplam bankacılık portföyündeki sorunlu ve geri dönmesi şüpheli kredilerin payında artış gözlenmektedir,” tespitinde bulundu.
Raporda ayrıca, “Sistemin yakın zamanda ‘mevduat kaçışı’ riskinin yüksek olduğuna dair sinyal verdiği” ve “Uzun süreli sistemik bir bankacılık krizi riskine ilişkin sinyalin güçlendiği, ancak bu sinyalin henüz zayıf olduğu ve risk seviyesinin şimdilik düşük olarak değerlendirildiği” belirtildi.
Son olarak, “Rusya ekonomisinde resesyon başlama ve ardından uzama riskine dair sinyallerin de güçlendiği, ancak bu risklerin seviyesinin de şimdilik düşük olarak değerlendirildiği” kaydedildi.
Rusya’da yüksek faizler KOBİ’lerin satışlarını vurdu, kredi iştahı arttı
Gelecek dönem risk olasılıkları: Likidite riski yüksek
TsMAKP, erken uyarı sistemi göstergelerine dayanarak çeşitli sistemik risklerin gerçekleşme olasılıklarını da değerlendirdi.
Raporda, “Nisan 2026’ya kadar sistemik bir bankacılık krizinin ortaya çıkma olasılığı orta düzeydedir,” denildi.
Buna karşılık, “Nisan 2026’ya kadar yeni bir ekonomik resesyonun başlama olasılığı düşük” olarak öngörüldü.
Merkez, Temmuz 2025’e kadar sistemik kredi risklerinin gerçekleşme olasılığını orta, Nisan 2026’ya kadar sistemik döviz risklerinin olasılığını düşük, ancak Mart 2026’ya kadar sistemik likidite risklerinin olasılığını yüksek olarak değerlendirdi.
Bankacılık krizinde mevcut durum ve beklentiler
TsMAKP raporunda, “Şu anda sistemik bankacılık krizinin resmi tanımına uyan koşullardan hiçbiri karşılanmamaktadır,” ifadesi yer aldı.
Ancak, gelecekte böyle bir durumun ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğuna işaret eden bazı eğilimlere dikkat çekildi.
Bu eğilimler arasında, “son altı aydır işletmelere ve hanehalkına verilen yeni kredilerde (bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla) gözle görülür bir azalmanın devam etmesi” ve “toplam bankacılık portföyünde sorunlu ve geri dönmesi şüpheli kredilerin payının artması” gösterildi.
Merkez, sistemik bankacılık krizinin devamına ilişkin birleşik öncü göstergenin nisan ayı başında 0,106 seviyesinde olduğunu ve bunun kritik eşik olan 0,19’un altında kaldığını belirtti.
TsMAKP, “Bu nedenle, birleşik öncü gösterge şu anda uzun süreli bir bankacılık krizi olasılığının düşük olduğuna işaret etmektedir,” dedi.
Ancak raporda, “Son altı ay boyunca gösterge değerinin istikrarlı bir şekilde arttığı (özellikle mart ayında 0,07’lik bir artış gösterdiği)” vurgulandı.
Bu kötüleşmenin temel nedeninin, “Rus bankacılık sektörünün kredi portföyünün GSYİH’ye oranının azalmasıyla kendini gösteren banka kredilerindeki yavaşlamanın devam etmesi” olduğu ifade edildi.
Rusya, bütçe açığını kapatmak için rubleyi devalüe etmeyi planlıyor
Resesyon riski düşük ama baskı artıyor
Rosstat verilerine göre, Nisan 2024 – Mart 2025 döneminde Rusya’nın GSYİH’si yüzde 3,4 oranında büyüme kaydetti.
TsMAKP, “Rus ekonomisinin resesyona girme riskine ilişkin birleşik öncü gösterge değeri mart ayında yavaş ama istikrarlı bir şekilde artmaya devam ederek 0,05’e ulaştı (bir ay önceki değer 0,03 idi),” bilgisini paylaştı.
Merkezin raporunda, “Ancak, birleşik öncü göstergenin mevcut değeri kritik eşik olan 0,18’in oldukça altında kaldığından, kullanılan metodolojiye göre resesyon olasılığını hâlâ düşük olarak değerlendiriyoruz,” denildi.
Raporda, birleşik öncü gösterge değerindeki artışa katkıda bulunan faktörler arasında, “Yıllıklandırılmış yerli para piyasası faiz oranlarındaki artış; ABD ekonomisindeki yavaşlama ve artan resesyon riskiyle bağlantılı olarak ABD için OECD birleşik öncü göstergesindeki kötüleşme; yerli iş dünyası güven endeksindeki (OECD metodolojisiyle hesaplanan) bozulma; ve Rusya’nın ödemeler dengesi cari işlemler hesabındaki düşüş” sıralandı.
TsMAKP, “GSYİH’deki pozitif büyüme ivmesinin resesyon riskini sınırlayan bir etken olduğunu, ancak bu pozitif etkinin gücünün azaldığını” belirtti.
Kredi riskleri: Sorunlu krediler ve yeniden yapılandırma talebi artıyor
TsMAKP, “Sistemik kredi risklerine ilişkin güncellenmiş birleşik öncü gösterge değeri son altı aydır sıfır seviyesinde kalarak düşük olasılık bölgesinde bulunmaktadır,” dedi.
Ancak merkez, “Kullanılan metodolojiye göre, göstergenin mevcut sıfır değerine rağmen, birleşik öncü göstergenin en son orta risk bölgesi sınır değerini aştığı andan itibaren on iki ay boyunca (Temmuz 2025’e kadar) sistemik kredi riski olasılığı orta olarak değerlendirilecektir,” diye ekledi.
Raporda, “Bankacılık sektörünün toplam kredi portföyündeki sorunlu ve geri dönmesi şüpheli kredilerin payı bu yılın ocak-şubat döneminde 0,5 puan artarak yüzde 6,4’e yükseldi. Bu oran, geçen yılın aynı dönemine göre 0,6 puan daha düşük olsa da, özellikle perakende krediler segmentinde ‘kötü’ kredilerin payının daha hızlı arttığı, Sberbank ve VTB gibi büyük Rus bankalarının raporlarıyla da teyit edilmektedir,” ifadeleri kullanıldı.
Rusya Merkez Bankası’nın “Nüfus ve İşletme Kredilerinin Yeniden Yapılandırılma Dinamikleri” izleme raporuna atıfta bulunan TsMAKP, “Bu yılın ilk çeyreğinde hem bireylerden (2024’ün dördüncü çeyreğine göre 1,5 kat, 2024’ün ilk çeyreğine göre 2,3 kat) hem de KOBİ’lerden (2024’ün dördüncü çeyreğine göre 2,3 kat, 2024’ün ilk çeyreğine göre 4 kat) yeniden yapılandırma talebinde artış eğilimi devam etmiştir. Bu durum, borçlarını ödemekte zorlanan borçlu sayısındaki artıştan kaynaklanmaktadır,” değerlendirmesini aktardı.
TsMAKP, “Son 3 yılın rekor seviyesindeki üç aylık yeniden yapılandırılmış kredi hacmi, ‘kredi sıkılaşması’ aşamasına geçişin ardından kısa vadede kredi riskleriyle ilgili durumda önemli bir kötüleşme olasılığının yüksek olduğuna dolaylı olarak işaret etmektedir.” Merkez, “Rus bankacılık sektörünün toplam kredi portföyünün reel büyüme hızı, geçen yılın aynı dönemine göre mart ayı sonunda eksi yüzde 0,1 ile negatif bölgeye gerilemiştir,” diye ekledi.
Rusya makroekonomik tahminlerini güncelledi, bütçe açığı beklentisi arttı
Döviz riskleri düşük seviyede seyrediyor
TsMAKP raporunda, nisan ayı başı itibarıyla ruble üzerindeki kur baskısı endeksinin (EMP) hafif bir artışla -1,28 seviyesine geldiği (bir ay önceki değer -1,42 idi), ancak hâlâ negatif bölgede ve kritik eşik olan +1,86’dan oldukça uzakta olduğu belirtildi.
Merkez, “Bu durum, mart ayında rublenin güçlenmesi yönündeki baskının devam ettiği anlamına gelmektedir,” dedi.
Raporda ayrıca, “Sistemik döviz risklerine ilişkin birleşik öncü gösterge değeri sıfır seviyesinde kalarak kritik düzey olan 0,3’ten oldukça uzaktır. Bu nedenle, önümüzdeki bir yıllık dönemde bir döviz krizi olasılığını düşük olarak değerlendirmeye devam ediyoruz,” ifadelerine yer verildi. TsMAKP, mart ayında birleşik öncü göstergeyi oluşturan tüm alt öncü göstergelerin kritik seviyelerinden uzak olduğunu, ancak ikisinin (iş dünyası güven endeksi ve petrol fiyatı göstergesi) şubat ayında olduğu gibi olumsuz bir dinamik sergilediğini ve bu eğilimlerin devam etmesi halinde önümüzdeki aylarda endişe verici sinyaller verebileceğini kaydetti.
Likidite riski yüksek: ‘Mevduat kaçışı’ endişesi sürüyor
TsMAKP, mart ayında “mevduat kaçışı” riskine ilişkin birleşik öncü gösterge değerinin 0,27’ye gerileyerek riskin düşük olasılıklı olduğu bölgeye döndüğünü bildirdi.
Raporda, “Para çarpanı dinamiklerine ilişkin alt öncü göstergeden gelen sinyal üçüncü ayda da devam ederken, şubat ayında kaydedilen MMVB borsa endeksi oynaklığı dinamiklerine ilişkin alt öncü göstergeden gelen sinyal tekrarlanmamıştır,” denildi.
Bununla birlikte merkez, “Kullandığımız metodolojiye göre, birleşik öncü göstergenin yüksek risk bölgesi sınır değerini aştığı andan itibaren on iki ay boyunca (Mart 2026’ya kadar) sistemik likidite riski olasılığı yüksek olarak değerlendirilecektir,” uyarısında bulundu.
Raporda, mart ayında hanehalkı hesap ve mevduatlarındaki artışın devam ettiği (+0,5 trilyon ruble, yüzde +0,8), ancak sosyal ödemeler ve emekli maaşlarının endekslendiği şubat ayına göre (+1,1 trilyon ruble, yüzde +1,9) daha ılımlı olduğu belirtildi.
TsMAKP, “Ruble cinsinden mevduatlar (+0,4 trilyon ruble, yüzde +0,8) vadeli mevduatlardaki artışla (+0,4 trilyon ruble, yüzde +1,1) büyürken, vadesiz hesaplardaki bakiye neredeyse değişmemiştir (+4 milyar ruble, yüzde +0,03). Vatandaşların yabancı para cinsinden mevduatları ise sınırlı bir artış göstermiştir (eşdeğer +27 milyar ruble, yüzde +0,8),” bilgilerini paylaştı.
Rusya ekonomisi, 2022’den bu yana ilk kez ilk çeyreği daralmayla tamamladı
-
Dünya Basını5 gün önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Amerika1 hafta önce
İki İsrail elçiliği çalışanını öldüren Elias Rodriguez manifesto yazmış
-
Görüş7 gün önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Fas, Batı Afrika’da imparatorluk inşa ediyor
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Orta Doğu’daki ‘hasat turu’ dolu dolu sona erdi
-
Ortadoğu1 hafta önce
Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm
-
Görüş1 hafta önce
İspanya’dan Türkiye’ye bakmak
-
Dünya Basını2 hafta önce
Dani Rodrik: Merkantilizm o kadar da kötü değil ama Trump’ınki en kötüsü