Rusya
Putin ve Lukaşenko Volgograd’da bir araya geldi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Zafer Bayramı öncesinde Volgograd’da bir araya geldi. Liderler, ikili ilişkiler ve ekonomik işbirliği konularını ele aldı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, yaklaşan Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında Volgograd’da bir araya geldi.
İki lider, Mamayev Kurganı’nı ziyaret etti, Birlik Devleti’nin “Büyük Miras-Ortak Gelecek” adlı uluslararası forumunda konuştu ve ardından Volgograd oblastı idari binasında ikili bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmede Putin, Lukaşenko’ya Zafer Bayramı yıl dönümü öncesinde Volgograd’a geldiği için teşekkür etti ve 9 Mayıs’ta Moskova’daki Zafer Geçit Töreni’ne de katılmasını umduğunu belirtti.
Belarus Sovvetinin bu tarihte Kızıl Meydan’da yürüyeceğini hatırlatan Putin, “Ve tabii ki, her zamanki gibi yaptığımız gibi: Sizinle hem resmi hem de gayri resmi ortamlarda güncel konular hakkında konuşma fırsatımız var, çok sayıda konumuz var,” dedi.
Devlet Başkanı, Rusya ile Belarus arasındaki ticaret hacminin şu anda 50 milyar avro olduğunu kaydetti.
Sanayi işbirliği konularını, özellikle havacılık alanındaki ortak çalışmaları ele almayı öneren Putin, “Uzmanlarınızla birlikte bir fabrika ve insansız hava araçları için ilgili bir laboratuvar kurmaya hazırız,” ifadelerini kullandı.
Lukaşenko ise görüşmede Putin’e, Belarus’ta Georgiyevsk şeridinin kullanıldığı Ölümsüz Alay yürüyüşünün yanı sıra, Belaruslu gençlerin “Belarus Hatırlıyor” adlı bir eylem başlattığını ve her iki eylemin birlikte yapılacağını anlattı.
Lukaşenko, “Ve hiç kimse Georgiyevsk şeritlerini hiçbir şekilde yasaklamıyor. Gerçi tarihini merak ettim. Tavsiye ederim, alın, tarihçiler size Georgiyevsk şeridi hakkında tüm bilgiyi versinler. Bunu reddetmiyoruz. Ancak bu Georgiyevsk şeridinin kendine özgü bir tarihi var,” diye konuştu.
Bu nedenle, bazı kişilerin Georgiyevsk şeridi, bazılarının ise “Belarus Hatırlıyor” eyleminin sembollerini taşıyabileceğini belirten Lukaşenko, bu sözleriyle Belarus’ta Georgiyevsk şeritlerinin kullanımının yasaklandığına dair söylentilere yanıt verdi.
Medyada bu durum, şeridin bir noktada Novorusya milislerini de sembolize etmesiyle ilişkilendirilmişti.
Rusya Bilimler Akademisi Avrupa Enstitüsü Belarus Araştırmaları Merkezi Başkanı Nikolay Mejeviç, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte Rusya ve Belarus ilişkilerinin özel bir şekilde geliştiğini, iki ülkenin sadece askeri-politik değil, aynı zamanda iktisadi ve sosyal düzeylerde de çok şey başardığını söyledi.
Mejeviç’e göre, Putin ve Lukaşenko, Rusların ve Belarusluların Birlik Devleti’nin tüm topraklarında “evlerinde gibi” hissetmelerini sağlamak ve aynı zamanda iki ülkenin bağımsızlığını korumak gibi bir görevi çözüyorlar.
Bir sonraki adımın sosyo-ekonomik koşulların eşitlenmesi olduğunu dile getiren uzman, Rusya’da devletin önemli bir rol oynadığı piyasa ekonomisi varken, Belarus’un daha fazla planlama unsuru içeren bir ekonomiye sahip olduğunu, bu nedenle farklı ürünler üzerindeki karşılıklı rekabetin bahsedilen koşulların eşitlenmesi yolunda belirli sorunlar yarattığını kaydetti.
Siyaset bilimci Aleksey Makarkin ise, Rusya’nın Lukaşenko yönetimini desteklemeye devam edeceğinden emin olduğunu belirtti.
Makarkin, “Bu, Moskova’nın Belarus ekonomisine verdiği destekle de ifade ediliyor, bu da Belaruslulara iş ve maaş sağlamayı ve böylece ülkedeki protesto faaliyetlerini azaltmayı mümkün kılıyor. Aynı zamanda, 2020’den beri Rusya ile önemli ölçüde yakınlaşan Belarus Devlet Başkanı, hiçbir zaman Rusya ile Batı arasında manevra yapma politikasından tamamen vazgeçmeyecek, fakat şimdi bu tür fırsatlar kat kat azaldı,” dedi.
Ayrıca, Belarus’un batı yönünde Rusya’nın tek müttefiki olduğunu da sözlerine ekleyen Makarkin, “Siyasi olarak ise Lukaşenko, farklı ekonomik alanlarda işbirliği şeklinde ifade edilen ‘gerçekçi entegrasyona’ karşı değil, ancak siyasi olarak önemli konular söz konusu olduğunda hemen duruyor,” diye konuştu.
Bunun yanı sıra dzman, bu nedenle tek para birimi oluşturma fikirlerinin hiçbir sonuca ulaşmadığını, Lukaşenko’nun bunun zorunlu olmadığını açıkça belirttiğini söyledi.
İki devlet başkanının Volgograd gezisi, Mamayev Kurganı’ndaki “Stalingrad Muharebesi Kahramanları” kompleksini ziyaretle başladı.
Putin ve Lukaşenko, Ebedi Alev meşalesinin bulunduğu Askeri Şeref Salonu’na çelenk bıraktı. Salonun çevresindeki duvarlarda, Stalingrad Muharebesi sırasında hayatını kaybeden 7200 asker ve subayın isimlerinin yazılı olduğu 34 sembolik kırmızı bayrak bulunuyor.
Ardından devlet başkanları, Sovyetler Birliği Mareşali, 62. Ordu Komutanı Vasiliy Çuykov’un mezarına çiçek bıraktı.
Çuykov’un silah arkadaşları da Mamayev Kurganı’ndaki anıt mezarlıkta defnedilmişti.
Daha sonra Putin ve Lukaşenko, Rusya ve Belarus Birlik Parlamentosu tarafından düzenlenen “Büyük Miras-Ortak Gelecek” forumunda konuştu.
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın başkanı Vyaçeslav Volodin’in davetiyle foruma Bağımsız Devletler Topluluğu, Vietnam, Çin, Kuzey Kore, Küba, Moğolistan, Sırbistan, Slovakya ve diğer ülkelerin parlamento başkanları katıldı.
Putin, forumdaki konuşmasında, “savaşta köklü bir dönüm noktası” sağlayan Stalingrad Muharebesi’nin kilit rolünü vurguladı.
Putin, 9 Mayıs’ta Moskova’da Zafer Bayramı kutlamalarının nasıl yapılacağını anlattı: “Moskova’daki törenlere bir dizi devletin liderlerini bekliyoruz ve burada temsil edilen pek çok ülkenin askeri birliklerinin Kızıl Meydan’daki Zafer Töreni’nde Rus askerleriyle omuz omuza yürüyecek olmasını çok takdir ediyoruz.”
Ayrıca Putin, Rusya ve Belarus Parlamento Meclisi bünyesinde tarihi hafıza konusunda bir komisyon kurulmasını önerdi.
Rusya
Rusya’dan yabancı şirketlere geri dönüş kapısı kapanıyor

Rusya, ülkeden ayrılan yabancı şirketlerin daha önce sattıkları varlıklarını geri satın alma haklarını kısıtlayan bir yasa tasarısı hazırladı. Maliye Bakanlığı’nın onayladığı ve Duma’nın haziran ayında görüşmesi beklenen tasarıya göre, geri alımlar ancak hükümetin veya yeni sahibin onayıyla ve belirli koşullar altında mümkün olabilecek; aksi halde şirketlere tazminat ödenecek.
Rusya, ülkeden ayrılan yabancı şirketlerin daha önce sattıkları işletmelerini geri satın alma haklarını önemli ölçüde kısıtlamaya hazırlanıyor.
İzvestiya gazetesinin haberine göre, Maliye Bakanlığı tarafından onaylanan ve Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın haziran ayında yasalaştırması beklenen tasarı, bu tür geri alımları hükümetin veya işletmenin yeni sahibinin iznine tabi tutacak.
Tasarı, özellikle “dost olmayan” ülkelerden gelen yatırımcıları ve belirli koşulları karşılamayan geri alım girişimlerini hedefliyor.
Geri alıma katı şartlar
Gazetenin incelediği yasa tasarısına göre, yabancıların daha önce kendilerine ait olan işletmelerin hisselerini geri satın almalarına yalnızca hükümetin veya yeni Rus sahibin onay vermesi durumunda izin verilecek.
Varlıkların iadesi ise çeşitli durumlarda reddedilebilecek. Bu durumlar arasında yabancı hissedarın “hasım” bir ülkeden olması, geri satın alma sözleşmesinde belirtilen fiyatın piyasa değerinin altında olması ve sözleşmenin imzalanmasının üzerinden iki yıl geçmiş olması gibi koşullar bulunuyor.
Ayrıca tasarıda, hükümetin, şirketin ülkenin sosyoekonomik durumunu etkileyen bir sektörde faaliyet göstermesi hâlinde yabancı girişimcilerin varlıklarını geri almasını reddetme yetkisine sahip olacağı belirtiliyor.
Ülkenin mali istikrarı ve savunmasıyla ilgili kritik öneme sahip işletmelerin geri alınması ise yalnızca devlet başkanının onayıyla mümkün olabilecek.
Reddedilirse tazminat ödenecek
Geri alım talebinin reddedilmesi durumunda, yabancı işletmenin hükümet tarafından belirlenecek miktarda bir tazminat alması öngörülüyor.
Ancak yasa tasarısına göre, eski yabancı sahiplerin ülkeden ayrılmadan önce Rusya’daki yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmaları durumunda, opsiyon kapsamında ödenecek tazminat miktarı azaltılacak ve nihai tutar mahkeme tarafından belirlenecek.
Yasanın, resmi olarak yayımlandığı gün yürürlüğe girmesi planlanıyor.
Rusya, ‘düşman’ kuruluşları finanse eden şirketlerin geri dönüşünü yasaklayacak
En az 18 şirket etkilenebilir
Hukukçular Birliği’nin tahminlerine göre, Rusya’daki varlıklarını geri satın alma opsiyonuna sahip en az 18 yabancı şirketin bu yeni düzenlemeden etkilenerek varlıklarını geri alamama riskiyle karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.
Sözleşmelerde bu tür geri alım maddelerinin yer aldığı genellikle kamuoyuna açıklanmasa da Fransız otomotiv devi Renault ve Amerikalı hızlı tüketim zinciri McDonald’s gibi şirketlerin bu tür opsiyonlara sahip olduğu biliniyor.
Renault’nun varlıklarını altı yıl içinde geri almayı planladığı, McDonald’s’ın da benzer bir koşulu sözleşmesine dahil ettiği ifade ediliyor.
Hukukçular Birliği üyesi Mariya Spiridonova, İzvestiya‘ya verdiği demeçte, önerilen yasa tasarısının öncelikle eski yabancı işletmelerde kendi üretimlerini kurmuş olan Rus şirketlerinin gelişimini desteklemeyi amaçladığını belirtti.
Spiridonova, “Bu adım, Rus işletmelerinin güçlenmesine katkı sağlayabilir,” ifadesini kullandı.
Öte yandan, hukukçu Yevgeniya Sabitova, geri satın alma konusundaki bu tür kısıtlamaların hukuki açıdan kurumsal haklara bir müdahale anlamına geldiğini vurguladı.
Sabitova, “Yasa tasarısındaki bazı ifadelerin muğlak olması, piyasada belirsizlik yaratabilir ve potansiyel olarak ihtilaflı durumlara yol açabilir,” diye konuştu.
Rusya
Kremlin: Kiev’in saldırıları barışa hizmet etmiyor

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Kiev’in Rus bölgelerine yönelik artan saldırılarının barış sürecine aykırı olduğunu ve bu eylemleri kınadıklarını belirtti. Rusya Savunma Bakanlığı, 20-27 Mayıs tarihleri arasında 2 bin 331 Ukrayna insansız hava aracının düşürüldüğünü ve Rusya’nın misilleme olarak Ukrayna’daki savunma sanayii hedeflerine yönelik yüksek hassasiyetli saldırılar düzenlediğini açıkladı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Kiev yönetiminin Rusya’nın çeşitli bölgelerine yönelik son dönemde artan saldırılarının, barışçıl bir çözüm arayışıyla çeliştiğini ifade etti.
Peskov, bu tür eylemlerin barış sürecinin ilerlemesine katkı sağlamadığını ve Rusya’nın bu saldırıları kınadığını vurguladı.
‘Saldırılar barışa hizmet etmiyor’
Kremlin Sözcüsü Peskov, düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Ve elbette bu eylemleri kınıyoruz. Bunlar en azından barış sürecinin ilerlemesine katkıda bulunmuyor,” ifadelerini kullandı.
Peskov, Kiev’in saldırılarının mevcut durumu daha da karmaşık hale getirdiğini ve gerilimi tırmandırdığını belirtti.
Rusya’dan misilleme saldırıları
Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Kiev 20 Mayıs’tan itibaren Rusya topraklarına yönelik saldırılarını önemli ölçüde yoğunlaştırdı.
Bakanlık, 20 Mayıs ile 27 Mayıs tarihleri arasında Rus hava savunma sistemlerinin toplam 2 bin 331 Ukrayna insansız hava aracını (İHA) imha ettiğini duyurdu.
Bu saldırılar neticesinde aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu sivil halkın zarar gördüğü bilgisi paylaşıldı.
Rusya Savunma Bakanlığı, Kiev rejiminin eylemlerine yanıt olarak Rus Silahlı Kuvvetleri’nin Ukrayna’nın savunma sanayiine ait askeri tesislere ve işletmelere bir dizi yüksek hassasiyetli saldırı düzenlediğini bildirdi.
Bakanlık, gerçekleştirilen tüm saldırıların askeri amaçlı hedeflere yönelik olduğunun altını çizdi.
Hedef alınan noktalar
Bakanlığın detaylandırdığı bilgilere göre, Rus güçleri tarafından hedef alınan noktalar ve tarihler şu şekilde sıralandı:
— 20 Mayıs: Jitomir oblastındaki Ozernoye havaalanının altyapısı ile Dnipropetrovsk oblastında bulunan mühimmat ve yakıt depoları vuruldu.
— 21 Mayıs: Sumi oblastında Ukrayna ordusuna ait bir füze ve topçu mühimmat deposu, Donetsk Halk Cumhuriyeti’ndeki (DHC) Svyatogorsk’ta yabancı paralı askerlerin konuşlandığı bir üs ve Harkov oblastında bir mühimmat deposu imha edildi.
— 22 Mayıs: Rusya ordusu, Pavlograd kimya fabrikasını, Krivoy Rog ve Mikolayiv oblastlarındaki havaalanı altyapı tesislerini ve yabancı paralı askerlerin geçici olarak konuşlandığı bir noktayı hedef aldı.
— 23 Mayıs: Odessa limanında askeri teçhizat içeren konteynerlerin bulunduğu bir depo yok edildi.
— 24 Mayıs: Kiev oblastında füze ve saldırı İHA’sı üreten bir işletme ile Ukrayna Güvenlik Teşkilatının (SBU) havacılık merkezine saldırı düzenlendi.
— 25 Mayıs: Ukrayna’nın füze bileşenleri, radyo elektroniği, patlayıcı madde, roket yakıtı ve İHA üreten savunma sanayii işletmelerine yönelik kapsamlı bir saldırı gerçekleştirildi.
— 26 Mayıs: Hmelnitskiy oblastındaki Starokonstantinov havaalanının altyapısı ve mühimmat depoları imha edildi.
Rusya
Rus milyarder Abramoviç, Evraz holdingini Rusya’ya taşıyor

Rus milyarder Roman Abramoviç, yaptırımların üzerinden üç yıl geçmesinin ardından Lüksemburg ve İngiltere merkezli metalürji holdingi Evraz’ın Rusya’daki varlıklarını ülkeye devretme sürecini başlattı. Bu kapsamda, Rusya’daki AO Evraz KGOK’un ana şirketlerine karşı Moskova Tahkim Mahkemesi’nde açtığı 200 milyar rublelik dava, varlıkların yeniden yapılandırılması ve Rusya’ya transferi amacını taşıyor.
Rus milyarder Roman Abramoviç, kendisine ve şirketlerine yönelik Batı yaptırımlarının uygulanmaya başlamasından üç yıl sonra, son önemli varlıklarından biri olan metalürji holdingi Evraz’ın Rusya’daki operasyonlarını ülke içine devretme kararı aldı.
Lüksemburg’da kayıtlı Evraz Group S.A. ve İngiltere’de kayıtlı Evraz plc’nin Rus metalürji tesisleriyle olan bağının kesilmesi ve bu varlıkların Rusya merkezli AO Evraz KGOK’un mülkiyetine geçmesi bekleniyor.
AO Evraz KGOK, bu amaçla Moskova Tahkim Mahkemesi’nde Evraz Group S.A. ve Evraz plc’ye karşı 200 milyar rublelik tazminat davası açtı. Davanın kapalı oturumlarla sürdüğü öğrenildi.
Yaptırımlar sonrası Rusya’ya dönüş sinyali
Evraz KGOK’taki hisse paketinin sahibi konumundaki Evraz NTMK, Evraz’ın resmi internet sitesinde Evraz plc’nin bir bağlı ortaklığı olarak görünüyor.
2021 sonu itibarıyla Roman Abramoviç, Evraz plc’nin yüzde 28,64’ünü kontrol ediyordu. 2022 yılında Abramoviç ve Evraz plc, İngiltere tarafından yaptırım listesine alınmış ve şirketin Londra Borsası’ndaki (LSE) kotasyonu askıya alınmıştı.
Evraz’ın yıllık çelik üretim kapasitesi 12,1 milyon ton, demir cevheri üretim kapasitesi 69 milyon ton ve vanadyum üretim kapasitesi ise 8 milyon ton seviyesinde bulunuyor.
Şirketin bu yıl vanadyum üretimini 12 milyon tona çıkarma planları olduğu belirtiliyor. Holdingin 2024 yılı geliri ise bir önceki yıla göre yüzde 7 düşüşle 7,19 milyar dolar olarak gerçekleşti.
‘Amaç varlıkların Rusya’da yeniden yapılandırılması’
Kommersant gazetesine görüş bildiren hukukçular, Abramoviç’in bu hamleyle Evraz’ın Rusya’daki varlıklarının mülkiyet yapısını değiştirmeyi amaçladığını düşünüyor.
Bir Evraz avukatı ise yaptığı açıklamada, söz konusu hukuki sürecin grup içi borçlanmadan kaynaklandığını belirtti.
Avukata göre, grubun yabancı ülkelerdeki şirketleri yaptırımlara uyarken, bu durum Rus şirketleri için döviz işlemlerinden gelir elde edememe ve para cezaları gibi olumsuz sonuçlar doğuruyor.
Danışman Maksim Hudalov, borç tahsil prosedürünün, varlıkların Rusya’ya devri veya yeniden yerleşimi için bir hazırlık olabileceğini ifade etti.
Bu görüşü dolaylı olarak destekleyen bir gelişme de Rusya Federasyonu hükümetinin ocak ayında Evraz NTMK’yı “ekonomik açıdan önemli kuruluşlar” listesine dahil etmesi oldu.
Bu statü, yabancı holding şirketlerinin kurumsal haklarının mahkeme yoluyla askıya alınmasına olanak tanıyor.
Novator Legal Group yönetici ortağı Vyaçeslav Kosakov, böyle bir mekanizmanın devlet müdahalesi için bir araç olduğunu, ancak bağımsız bir dava açmanın süreci kontrol etme, hızlandırma ve gizliliği koruma imkanı sunduğunu kaydetti.
Hukuk firması Vegas Lex’in özel projeler uygulama başkanı Aleksandr Kazarin ise davanın temel amacının Evraz’ın Rusya’daki varlıklarının mülkiyet yapısını yeniden yapılandırmak olduğunu belirtti.
Kazarin, “Bu hisselerin tahsili gerekliliğini gerekçelendirmek zor olmayacaktır,” ifadesini kullandı.
Diğer milyarderler de benzer yolları izledi
Daha önce yaptırımlara maruz kalan diğer Rus milyarderler de benzer prosedürleri uygulamıştı.
Alfa-Bank’ı kontrol eden Kıbrıs merkezli ABH Financial’ın kurumsal hakları mahkeme yoluyla askıya alınmıştı.
Bankanın ana hissedarları Pyotr Aven, Mihail Fridman ve Andrey Kosogov’du. Kosogov, Mart 2023’te Aven ve Fridman’ın hisselerini satın almış ve bankanın mülkiyeti Rus anonim şirketi AB Holding’e geçmişti.
Benzer bir süreç, Alfa Group’un bir diğer varlığı olan perakende zinciri X5 Group ve Vadim Moşkoviç’e ait Rusagro için de işletilmişti.
Her iki şirket de merkezlerini Kıbrıs’tan taşımıştı. Ancak Moşkoviç’in Kıbrıs’tan ayrılma girişimi, Rusya Federasyonu yetkilileriyle ilişkilerini düzeltmesine yardımcı olmadı; Moşkoviç, Mart 2025’te büyük çaplı dolandırıcılık ve rüşvet suçlamalarıyla tutuklandı.
-
Amerika5 gün önce
İki İsrail elçiliği çalışanını öldüren Elias Rodriguez manifesto yazmış
-
Dünya Basını2 gün önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Söyleşi2 hafta önce
‘Alman medyası hükümetin halkla ilişkiler departmanı gibidir’
-
Görüş4 gün önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Dünya Basını1 hafta önce
Fas, Batı Afrika’da imparatorluk inşa ediyor
-
Ortadoğu2 hafta önce
Eski ABD Büyükelçisi Jeffrey: Şaraa’yı Esad’a karşı koruduk
-
Görüş1 hafta önce
Trump’ın Orta Doğu’daki ‘hasat turu’ dolu dolu sona erdi
-
Ortadoğu1 hafta önce
Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm