Bizi Takip Edin

Diplomasi

Trump, AB’ye gümrük vergilerini 9 Temmuz’a erteledi

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, AB’den gelen malları uygulayacağını söylediği %50’lik gümrük vergilerini 9 Temmuz’a kadar erteledi.

Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da, Avrupa Komisyonu ile müzakerelerin şu ana kadar zorlu geçtiğini yazmış ve bu nedenle, 1 Haziran 2025’ten itibaren Avrupa Birliği’ne %50’lik doğrudan gümrük vergisi uygulanmasını önerdiğini yazmıştı.

Daha önce defalarca dile getirdiği suçlamaları da yineleyen Trump, AB’nin temel olarak ABD’yi ticaret politikası açısından “sömürmek” amacıyla kurulduğunu ileri sürdü ve Brüksel ile AB ülkelerinin, “ticaret engelleriyle ABD’ye karşı büyük bir ihracat fazlası yarattıklarını” söyledi.

Daha sonra ise Trump, Washington ile 27 ülkeden oluşan blok arasında bir anlaşma sağlanması için 9 Temmuz tarihini son tarih olarak belirledi.

Trump, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in pazar günü AB’nin bir anlaşmaya varmak için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine tavrını yumuşattı.

Leyen, Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, gümrük vergilerinin temmuz ayına kadar ertelenmesini istedi. Trump, gazetecilere bu talebi kabul ettiğini söyledi.

New Jersey’de geçirdiği hafta sonunun ardından Washington’a dönmeden önce Trump, “Çok güzel bir telefon görüşmesi yaptık ve ertelemeyi kabul ettim. Hızlı bir şekilde bir araya gelip bir çözüm bulmaya çalışacağımızı söyledi,” dedi.

Von der Leyen, X’te yaptığı bir paylaşımda Trump ile “iyi bir telefon görüşmesi” yaptığını ve AB’nin hızlı hareket etmeye hazır olduğunu söyledi. “Avrupa, görüşmeleri hızlı ve kararlı bir şekilde ilerletmeye hazır,” diyen von der Leyen, “iyi bir anlaşmaya varmak” için 9 Temmuz’a kadar zamana ihtiyaçlarının bulunduğunu kaydetti.

ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, geçen hafta Axios‘a verdiği demeçte, yönetimin yaz aylarına kadar “çoğu” önemli ticaret ortağıyla anlaşma sağlayacağını söylemiş ve “Çoğu ülkeyle ne yapmak istediğimize dair bir fikrimiz var,” demişti ama AB dahil olmak üzere “bazı ülkelerle müzakere yapmanın imkansız” olduğunu ileri sürmüştü.

Trumpizmin iktisadi aklı – 2: Scott Bessent, Amerikan rüyası ve özel güzeldir

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent de, “18 önemli ticaret ortağımız var. AB hariç, çoğu çok iyi niyetle müzakere ediyor,” demişti.

Bu haber üzerine Avrupa varlık piyasaları yükselişe geçti. Avro, 30 Nisan’dan bu yana dolar karşısında en yüksek seviyesine ulaşırken, Avrupa hisse senetleri yükseldi ve önceki seansın kayıplarını telafi etmeye hazırlandı.

AB, halihazırda çelik, alüminyum ve otomobillerine %25 oranında ABD ithalat vergisi ve diğer neredeyse tüm mallara %10 oranında “karşılıklı” gümrük vergisi uyguluyor.

Bu vergi, Trump’ın 90 günlük moratoryumunun temmuz ayında sona ermesinin ardından %20’ye çıkarılacaktı. Anlaşma sağlanamaması durumunda bu vergi %50’ye çıkabilir ve bu da Alman BMW ve Porsche otomobillerinden İtalyan zeytinyağına kadar her türlü ürünün tüketici fiyatlarını artırabilir ve Fransız lüks çanta talebini olumsuz etkileyebilir.

ABD’nin son tarihi ertelenmesiyle, Avrupa genelindeki STOXX 600 endeksi %1 yükseldi. Trump’ın beklenmedik bir şekilde AB mallarına daha yüksek gümrük vergileri getirilmesini talep etmesinin ardından, endeks cuma günü %0,9 değer kaybetmişti.

Gümrük vergileriyle ilgili baskılara duyarlı otomobil ve otomobil parçaları endeksi %1,4 oranında toparlandı. ABD pazarına büyük ölçüde maruz kalan lüks hisse senetleri de bankalar gibi değer kazandı. Petrol fiyatları da hafif yükseldi.

Trump’ın Washington’un haziran başından itibaren AB’ye %50 gümrük vergisi uygulamayı planladığını açıklamasının ardından, cuma günü ABD’nin önde gelen borsa endeksleri ve Avrupa hisseleri düşüş yaşarken, dolar da değer kaybetmişti.

Almanya Maliye Bakanı Lars Klingbeil, şimdilik karşı saldırı yapmadan uzlaşma çözümüne devam edeceklerini belirtti. Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, “Avrupalılar olarak çıkarlarımızı savunmak için birleşik ve kararlıyız. [Fakat] Şu anda daha fazla provokasyona değil, ciddi müzakerelere ihtiyacımız var,” diye ekledi.

Avrupa Parlamentosu Ticaret Komitesi Başkanı Lange ise Funke Mediengruppe gazetesine verdiği demeçte, “Bizi baskı altına alamazlar. Müzakereler başarısız olursa, Avrupa Birliği karşı önlemler, örneğin misilleme gümrük vergileri gibi, almaya yeterince güçlü,” diye konuştu.

Diplomasi

İsrail’den Macron’a ‘Yahudi devletine karşı Haçlı Seferi’ suçlaması

Yayınlanma

Yisrael Katz

Tel Aviv yönetimi, Filistin devletini tanımanın ahlaki sorumluluk olduğunu söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron’a İsrail’e karşı “Yahudi devletine karşı Haçlı Seferi düzenleme” suçlaması yöneltti.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, resmi ziyaret için gittiği Singapur’da, İsrail-Filistin çatışmasıyla ilgili konuştu.

Filistin devletinin tanınmasının ahlaki bir görev ve siyasi bir gereklilik olduğunu vurgulayan Macron, bu tanımanın gerçekleşmesi için yerine getirilmesini beklediği koşullardan bahsetti. Macron bu bağlamda, Filistin devletinin İsrail’i ve bu ülkenin güven içinde yaşama hakkını tanıması, Hamas’ın silahsızlanması, Hamas’ın Filistin yönetimine katılmaması ve esirlerin serbest bırakılması gibi koşulları anlattı.

İsrail’in gelecek saat ve günler içinde Gazze Şeridi’ndeki insani duruma uygun bir çözüm sunmaması halinde Macron, bu ülkeye karşı daha sert bir ortak tutum sergilenmesi gerektiğini vurguladı.

Macron, böyle bir durumda Avrupa Birliği’nin (AB) kendi kurallarına uyması, insan haklarına saygıyı ön koşul sayan süreçleri sona erdirmesi ve yaptırım uygulaması gerekeceğini belirtti, “Ancak İsrail’in tutumunu değiştireceğine ve sonunda insani bir çözüm olacağına dair umudum var” dedi.

“Onlar kağıt üzerinde biz sahada…”

Macron’a ilk tepki İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz’tan geldi. Katz, işgal altındaki Batı Şeria’da 22 yeni yerleşim biriminin onaylanmasının Macron’a mesaj olduğunu söyledi.

Batı Şeria’da gasp edilen Filistin toprakları üzerinde inşasına onay verilen 22 yeni yasa dışı yerleşim biriminden biri olan Sa-Nur’a giden Katz, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu (22 yasa dışı yerleşimin inşasına onay verilmesi) Macron ve arkadaşlarına açık bir mesaj. Onlar, Filistin’i kağıt üzerinde tanıyacak ve biz sahada Yahudi İsrail devletini kuracağız. O kâğıt (Filistin’i tanıma kararı) tarihin çöp kutusuna atılacak” ifadelerini kullandı.

Haçlı Seferi suçlaması

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın, X hesabından yapılan açıklamada ise Macron’un İsrail’in Gazze’de neden olduğu insani felakete ilişkin söylediklerinin gerçeği yansıtmadığı iddia edildi.

İsrail’den Avrupa’ya ilhak tehdidi: Filistin’i tanırsanız…

Macron’u “Yahudi devleti İsrail’e karşı Haçlı Seferi düzenlemekle” suçlayan Bakanlık, Gazze’de ablukanın olmadığını, İsrail’in yardım girişini kolaylaştırdığını ileri sürdü.

Açıklamada, ABD-İsrail güdümündeki Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın faaliyetleri övüldü ve 900 tır yardımın Gazze’ye giriş yaptığı söylendi. Bununla birlikte, Birleşmiş Milletler’e (BM) ait tırlardaki yardımların beklediğini belirten Bakanlık böylece bu yardımların dağıtılmadığını kabul etti.

Fransa’nın Hamas’a baskı uygulaması gerektiği buna karşın Macron’un Filistin devletinin kurulması için çaba sarf ettiği ve “bu devletin milli gününün ise 7 Ekim olacağı” ileri sürüldü.

Dışişleri de ilhakla tehdit etmişti

İsrail kabinesi, Batı Şeria’da gasp edilen Filistin toprakları üzerinde 22 yeni yasa dışı yerleşim biriminin kurulmasına onay vermişti.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar da aralarında Fransa ve İngiltere’nin de bulunduğu ülkelerin Filistin’i tanıması halinde Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşim birimleri ile Ürdün Vadisi’ni tek taraflı ilhak edebilecekleri tehdidinde bulunmuştu.

İsrail’in işgali altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te gasbedilen Filistin toprakları üzerinde 250’ye yakın yasa dışı yerleşim birimi bulunuyor.

Filistin kentlerini hatta köylerini bile birbirinden ayrılan bu yasa dışı yerleşim birimleri, bölgedeki işgali daha da derinleştiriyor.

Bu yasa dışı yerleşim birimlerindeki Filistin topraklarını gasp eden İsrailliler, Batı Şeria’da sık sık Filistinlilerin köylerine saldırıyor, evleri, araçların yanı sıra tarım arazilerini ateşe veriyor, zeytin ağaçlarını kesiyor.

Yasa dışı saldırıları nedeniyle Batı Şeria’da işgalin boyunduruğu altındaki Filistinlilerin hayatı daha da güç hale geliyor.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

NYT, Ukrayna’nın çözüm muhtırasının ayrıntılarını yazdı

Yayınlanma

The New York Times gazetesi, Ukrayna’nın çatışmanın çözümü için hazırladığı muhtıra taslağının kara, deniz ve havada ateşkes ile bu koşulların denetlenmesi için uluslararası ortakların katılımını içerdiğini duyurdu. Rusya ve Ukrayna heyetleri, 2 Haziran’da İstanbul’da yapılması planlanan ikinci tur müzakerelerde kendi çözüm önerilerini ele alacak.

The New York Times gazetesi, adının açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Ukraynalı yetkiliye dayandırdığı haberinde, Ukrayna’nın çatışmanın çözümü için hazırladığı muhtıra taslağının önemli maddelerini kamuoyuna duyurdu.

Habere göre taslak; kara, deniz ve havada kapsamlı bir ateşkesin sağlanmasını ve bu ateşkes koşullarının uygulanmasının uluslararası ortaklar tarafından denetlenmesini içeriyor.

İki ülke arasındaki müzakerelerin ikinci turunun ise 2 Haziran’da Türkiye’nin İstanbul şehrinde yapılması planlanıyor.

Müzakereler İstanbul’da sürecek

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 28 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, görüşme girişiminin kendilerinden geldiğini ve Rus tarafının krizin çözümüne ilişkin tüm boyutları kapsayan kendi muhtıra taslağını hazırladığını belirtmişti.

Lavrov, bu taslağın Ukrayna tarafına iletildiğini ifade etmişti.

Ukrayna Savunma Bakanı ve Ukrayna heyetinin başkanı Rüstem Umerov ise daha önce yaptığı bir açıklamada, Kiev’in kendi muhtıra versiyonunu Moskova’ya ilettiğini doğrulamıştı.

Umerov, Ukrayna’nın Rus tarafıyla görüşmeye karşı olmadığını ancak diyaloğun verimli olması ve çatışmanın sona ermesine gerçek anlamda katkı sağlaması için Moskova’dan yanıt niteliğinde bir belge beklediklerini vurgulamıştı.

Kremlin’den ‘gizlilik’ açıklaması

Kremlin’den bugüjn yapılan açıklamada, her iki tarafın hazırladığı muhtıra taslaklarının müzakereler başlamadan önce kamuoyuyla paylaşılmayacağı ve bu belgelerin İstanbul’daki görüşmede ele alınacağı kaydedildi.

Açıklamada, gizliliğin müzakere süreci açısından önemli olduğu vurgulandı.

Taraflar arasındaki ilk doğrudan müzakere turu 16 Mayıs’ta yine İstanbul’da gerçekleşmişti.

Bu görüşmenin ardından taraflar, çözüm pozisyonlarını hazırlama, “1000’e 1000” esasına göre kapsamlı bir esir takası yapma ve diyaloğu sürdürme konularında anlaşmaya varmıştı.

Trump’ın Rusya-Ukrayna barışını teşvik girişimi stratejik açmaza dönüştü

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Bessent: ABD-Çin ticaret görüşmeleri durma noktasına geldi

Yayınlanma

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmelerinin “biraz durma noktasına geldiğini” söyledi.

Bu açıklamalar, iki tarafın iki hafta önce Cenevre’de yapılan görüşmelerde, yüzde 145’e kadar yükselen karşılıklı gümrük vergilerini azaltacak bir ateşkes üzerinde anlaşmaya vardıklarından bu yana çok az ilerleme kaydettiğini gösteriyor.

Bessent Fox News’e verdiği demeçte, “Önümüzdeki birkaç hafta içinde daha fazla görüşme olacağını ve bir noktada Başkan ile parti başkanı Xi arasında bir telefon görüşmesi olabileceğini düşünüyorum. Görüşmelerin büyüklüğü göz önüne alındığında… bu, her iki liderin de birbirleriyle görüşmesini gerektirecek. İkisi arasında çok iyi bir ilişki var ve Başkan Trump tercihlerini açıkladığında Çinlilerin masaya oturacağından eminim,” dedi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Bessent’in açıklamalarına yorum yapmaktan kaçındı.

Trump, çeşitli vesilelerle Xi ile telefon görüşmesi yapma olasılığını gündeme getirdi. 12 Mayıs’taki görüşmelerden önce ikilinin görüştüğünü iddia etti, fakat Çin bunu sürekli olarak yalanladı.

İsviçre’deki görüşmelerin ardından iki ülke, en az 90 gün boyunca birbirlerinin mallarına uyguladıkları gümrük vergilerini düşüreceklerini açıkladı.

ABD’nin bu yıl Çin’e uyguladığı ek vergiler yüzde 30’a, Çin’in vergileri ise yüzde 10’a indirilecek. Anlaşma kapsamında Çin, ABD’ye uyguladığı tarife dışı önlemleri “askıya alma veya iptal etme”yi de kabul etti, fakat ayrıntılar hakkında bilgi vermedi.

Çin Ticaret Bakanlığı, görüşmelerin ardından her iki tarafın “Çin-ABD ekonomik ve ticari danışma mekanizması kurarak, ekonomik ve ticari alanlardaki karşılıklı endişeler konusunda yakın iletişim kurmak ve daha fazla danışma yapmak” konusunda anlaştığını açıkladı.

Bakanlık, iki tarafın düzenli olarak veya gerektiğinde “Çin ve ABD arasında dönüşümlü olarak veya karşılıklı olarak kararlaştırılan üçüncü bir ülkede” danışmalar yapacağını belirtti. 

Fakat o zamandan bu yana, her iki taraf da görüşmelerle ilgili çok az kamuoyu açıklaması yaptı ve Trump yönetimi, Çinli şirketlerin ABD teknolojisini kullanmasına daha fazla kısıtlama getirdi.

Cenevre görüşmelerinden kısa bir süre sonra Washington, Huawei tarafından üretilen yapay zeka çiplerini kullanan şirketlere, ABD’nin ihracat kontrollerini ihlal ettikleri için cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulundu.

ABD Ticaret Bakanlığı da, yarı iletkenlerin tasarımında kullanılan yazılımları sunan ABD şirketlerine, Çin’in gelişmiş çipler geliştirmesini zorlaştırmak amacıyla, Çinli gruplara hizmet satmayı durdurmaları talimatını verdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English
OSZAR »