Ortadoğu
WSJ: Rusya, Kızıldeniz’deki gemilere yönelik saldırılar için Husilere uydu verisi sağlıyor

İki Avrupalı askeri yetkili ve konuya yakın bir başka kaynak, Wall Street Journal‘a (WSJ), Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik insansız hava aracı (İHA) ve füze saldırıları için Rusya’nın uydu verilerini kullandığını aktardı.
Yetkililerden biri, bu uydu verilerinin Yemen’de bulunan İran Devrim Muhafızları Ordusu üyeleri aracılığıyla Husilere iletildiğini belirtti.
Gazetenin kaynaklarına göre, sağlanan bu destek Husilerin saldırı kapsamını önemli ölçüde genişletmelerine olanak tanıdı.
Husiler, Gazze savaşının 2023 sonbaharında patlak vermesinden bu yana Kızıldeniz’de Batılı gemilere saldırılar düzenlemeye başladı.
Grup, Kasım 2023’ten itibaren 100’den fazla gemiyi bombaladı, bunlardan ikisini batırdı ve birini ele geçirdi. Yemenlilerin saldırıları, nakliye şirketlerini gemilerini Afrika’nın etrafındaki daha uzun bir rotaya yönlendirmek zorunda bırakarak küresel ticareti olumsuz etkiledi.
Bu yılın nisan ayı itibariyle ABD, Husilerin İHA ve füze saldırılarını etkisiz hale getirmek çin yaklaşık 1 milyar dolar harcama yaptı.
Haziran ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın Rus topraklarına uzun menzilli füzeler yerleştirmesi durumunda Batılı ülkelere silah tedarik etmeye başlayabileceği uyarısında bulundu.
Putin, “Birileri topraklarımızı vurmak için bu tür silahları savaş bölgelerine sağlamanın mümkün olduğunu düşünüyorsa, neden biz de aynı şekilde karşılık vermeyelim?” dedi.
Daha sonra Reuters, Rusya’nın İran arabuluculuğunda Husilerle Yahont (P-800 Oniks olarak da bilinir) gemi savar füzelerin gruba aktarımı için gizli görüşmeler yürüttüğünü bildirdi.
Bloomberg’e göre Husiler, çoğunlukla Rus mallarını taşıyan ticari gemilere saldırdı. Yılın başında, Rus ve Çin gemilerine saldırmama sözü vermelerine rağmen, 2023 Kasım ayından itibaren saldırıya uğrayan 83 geminin yüzde 19’u Rus limanlarından yola çıkmıştı.
Saldırıya uğrayan gemilerin tamamının petrol tankerleri ve konteyner gemilerinden oluştuğu bildirildi.
Yine Bloomberg’e göre Husiler, Rus bayrağı taşıyan gemilere doğrudan ateş açmadı ancak içinde Rus mürettebat bulunan gemilere saldırdı.
Saldırı öncesinde pek çok geminin uydu sinyalleriyle “Rusya’dan mürettebat” ve “Gemide Ruslar var” gibi mesajlar ilettiği de raporlandı.
Ortadoğu
İran’dan NPT hamlesi

İsrail’in ABD onaylı saldırıları üzerine İran’dan NPT hamlesi geldi. ABD ile nükleer müzakereleri askıya alan Tahran, NPT’den çekilme hazırlığında olduğunu duyurdu.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, İran Meclisi’nin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’ndan (NPT) çekilmeye yönelik bir yasa tasarısı hazırlığında olduğunu açıkladı.
El Cezire’de yer alan habere göre Bekayi, İran’ın kitle imha silahlarına karşı olduğunu yineleyerek, bu adımın siyasi bir mesaj taşıdığını ima etti.
Ancak Bekayi, Tahran’ın kitle imha silahları geliştirmeye karşı olduğunu da ekledi.
1968 yılında imzalanıp 1970’te yürürlüğe giren ve 190 üyesi bulunan NPT, ABD, Rusya, Çin, Birleşik Krallık ve Fransa dışındaki imzacı ülkelere nükleer silah edinme yasağı getiriyor, buna karşılık, elektrik üretimi amacıyla barışçıl nükleer programlar yürütmelerine Birleşmiş Milletler (BM) denetiminde izin veriliyor.
Açıklama, İran ile İsrail arasında son bir haftada artan askeri gerilim ve nükleer tehditlerin gölgesinde geldi.
NPT hamlesi böyle tetiklendi
İran’ın bu çıkışı, İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı kapsamlı hava saldırılarının hemen ardından geldi. “Yükselen Aslan” adı verilen operasyonda, İran’ın nükleer altyapısı, askeri komuta kademesi ve üst düzey bilim insanları hedef alındı.
Saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı ve 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. İran makamlarına göre toplamda 224 sivil öldü.
İran, bu saldırılara karşılık olarak İsrail’e 100’den fazla balistik füze ve insansız hava aracıyla karşılık verdi. Misillemelerde Tel Aviv, Hayfa ve birçok kent vurulurken en az 24 kişi hayatını kaybetti, 400’den fazla kişi yaralandı.
ABD-İran nükleer görüşmeleri durdu
Yaşanan gelişmeler, diplomasi trafiğini de doğrudan etkiledi. İran, ABD ile yürütülen nükleer görüşmeleri süresiz olarak askıya aldığını duyurdu.
İsrail’in saldırılarından saatler önce Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran’ın NPT yükümlülüklerine uymadığına ilişkin bir rapor yayınladı. Raporun hemen ardından Tahran, üçüncü bir uranyum zenginleştirme tesisini devreye soktuğunu ilan etti.
NPT nedir?
NPT (Nuclear Non-Proliferation Treaty), 1968 yılında imzalanan ve 1970’te yürürlüğe giren uluslararası bir anlaşma. Nükleer silahların yayılmasını önlemeyi, mevcut silahların azaltılmasını ve barışçıl nükleer enerji kullanımını teşvik etmeyi amaçlıyor. İran, 1970’ten bu yana anlaşmanın tarafı.
Ancak İran, 2018’de ABD Başkanı Donald Trump’ın İran nükleer anlaşmasından çekilmesinin ardından, anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerinden kademeli olarak geri adım atmaya başladı. Trump yönetimi, İran’a ağır yaptırımları yeniden uygulamaya koyarak ülke ekonomisine ciddi zarar verdi.
Ortadoğu
İsrailli bakandan İran’da rejim değişikliği iması

Rejim değişikliği söylemleri İsrail-İran gerilimiyle yeniden gündemde. İsrail İnovasyon, Bilim ve Teknoloji Bakanı Gila Gamliel, İran’a yönelik saldırılar devam ederken, “seneye özgür Tahran’da” ifadelerini kullandığı bir videoyu sosyal medyada paylaşarak rejim değişikliği mesajı verdi.
Gamliel’in paylaştığı görüntülerde, geçtiğimiz yıl katıldığı bir etkinlikte, İran İslam Devrimi öncesinde kullanılan bayrakla sarılı bir kürsüde konuşma yaptığı ve bu ifadeyi tekrar ettiği görülüyor.
Gila Gamliel, daha önce de İsrail’i ziyaret eden, eski İran Şahı’nın oğlu sürgündeki Prens Rıza Pehlevi ile görüşmeler gerçekleştirmişti. Pehlevi, 2023 yılında Yahudi Soykırımı (Holokost) anma etkinlikleri kapsamında Gamliel’in davetiyle İsrail’e gitmiş, Doğu Kudüs’teki Burak (Ağlama) Duvarı’nı ziyaret ederek kamuoyuna poz vermişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da son açıklamasında, İran’a yönelik saldırılarla bu ülkenin zayıflatıldığını iddia ederek, “rejim değişikliğinin mümkün olduğunu” savunmuştu.
1979’daki İran İslam Devrimi ile tahttan indirilen Şah Rıza Pehlevi’nin oğlu Prens Ali Rıza Pehlevi hâlen sürgünde yaşıyor.
İsrail-İran hattında tırmanan gerilim
İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerine yönelik geniş kapsamlı bir saldırı başlattı. Bu saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı, üst düzey komutanlar ve 9 nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. Sivil can kaybı ise İran kaynaklarına göre 224 olarak açıklandı.
İran ordusu da misilleme olarak İsrail’e onlarca balistik füze fırlattı. Bu saldırılarda en az 24 kişi öldü.
Çatışmalar uluslararası tepkilere yol açarken, başta Türkiye olmak üzere birçok ülke İsrail’in saldırılarını kınadı.
Ortadoğu
Sabaha karşı gelen İran saldırısı İsrail’de ağır hasara yol açtı

İran saldırısı sabaha karşı İsrail’in kuzey ve merkezine onlarca füze yağdırdı. Tel Aviv ve Hayfa’da büyük yıkım meydana gelirken ABD büyükelçilik binasında da hasar oluştu.
Sabaha karşı İran’dan İsrail’e doğru ateşlenen yoğun füze atışı nedeniyle İsrail’de çok geniş bir alanda saldırı alarmları çaldı.
Tel Aviv ve çevresinde hava savunma sistemlerini aşan bazı füzeler isabet etti.
İran, sabaha karşı İsrail’in Tel Aviv kentine düzenlediği füze saldırısının “başarıyla” gerçekleştirildiğini duyurdu. İsrail kaynaklarına göre saldırılarda en az üç kişi öldü; çok sayıda kentte yerleşim binaları büyük hasar gördü.
İran devlet ajansı IRNA’nın aktardığına göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), “havadan havaya füze sistemleriyle gerçekleştirilen yeni bir saldırı dalgasının, İsrail’deki hedefleri başarıyla ve etkili biçimde vurduğunu” bildirdi.
İsrail ordu sözcülüğü, sığınaklardan çıkılabileceği bilgisini geçerken, kurtarma ekiplerinin vurulan noktalara doğru harekete geçtiği belirtildi. İsrail ordusu, isabet eden yerlerden görüntü ve konum paylaşılmaması ve “İran’ın bunları saldırılarını geliştirmekte kullanabileceği uyarısı” yaptı.
Öte yandan, Tel Aviv’in Gush Dan bölgesi, Petah Tikva kentinde patlamaların binalarda ağır yıkıma yol açtığı, itfaiye ve kurtarma ekiplerinin buraya yönlendirildiği kaydedildi.
İsrail’in kuzeyindeki liman şehri Hayfa’da da petrol rafineleri, elektrik santrali, sanayi tesislerinin bulunduğu alana füzenin düştüğü uzaktan çekilmiş görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.
Yetkililere göre İran’ın geceki misillemesinde 8 kişi öldü. Böylece İran’ın 13 Mayıs’ta başlayan saldırılara misillemelerinde İsrail’de ölenlerin sayısı 24’e yükseldi.
İsrail Sağlık Bakanlığı, İran’ın ülkenin kuzey ve merkezine yönelik füze saldırılarında gece boyunca toplam 287 kişinin hastanelere kaldırıldığını duyurdu. Yaralılardan birinin durumu ağır, 14 kişi ise orta derecede yaralı olarak kayda geçti. Petah Tikva’daki Schneider Çocuk Hastanesi’nde tedavi gören iki çocuk da yaralılar arasında.
Bnei Brak kentindeki Maayanei Hayeshua Hastanesi’ne götürülen 15 kişinin durumu hakkında ise henüz resmi bilgi paylaşılmadı.
Hayfa’da yaklaşık 30 kişinin yaralandığı, liman yakınındaki bir elektrik santralinde yangın çıktığı ve bölgede arama-kurtarma ekiplerinin çalışmalarını sürdürdüğü bildirildi.
Tel Aviv semalarında çok sayıda füze görüldü, patlamalar Kudüs’ten de duyuldu. Özellikle Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliği’ne sadece birkaç yüz metre mesafede yer alan kalabalık bir mahallede bazı otel ve evlerin camları kırıldı, birkaç apartman tamamen yıkıldı.
ABD Büyükelçiliği’nde hasar oluştu
ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, İran’ın füze saldırılarında Tel Aviv’deki ABD büyükelçiliği şubesinde hafif hasar meydana geldiğini duyurdu.
X üzerinden yaptığı açıklamada Huckabee, “Tel Aviv’deki Büyükelçilik binası yakınlarına isabet eden İran füzelerinin yarattığı sarsıntılar nedeniyle hafif hasar oluştu; ancak ABD personelinden yaralanan olmadı” ifadelerini kullandı.
Büyükelçi ayrıca, ABD’nin İsrail’deki tüm büyükelçilik ve konsolosluklarının kapalı olduğunu ve sığınakta kalma emrinin hâlen geçerli olduğunu belirtti.
“Sığınak kapısı üzerimize çöktü”
Tel Aviv’de yaşayan 31 yaşındaki şef Guydo Tetelbaun, Al Arabiyya’ya saat 04.00 civarında çalan sirenle birlikte sığınağa indiklerini anlattı: “Karşıdaki sığınağa koştuk. Birkaç dakika sonra kapı üzerimize çöktü. İçeri giren birkaç kişi kan içindeydi. Sessizlik sağlandığında tekrar dairemize çıktık ama ortada pek bir şey kalmamıştı. Duvarlar çökmüş, camlar yok.
En korkutucu olan belirsizlik… Bu durum uzun sürebilir, daha da kötüleşebilir ya da belki düzelir. Ama belirsizlik en zoru.”
İran saldırısı sonrası İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz da İran’ın İsrail’de “sivilleri hedef aldığını” iddia ederek bunun bedelini Tahran sakinlerinin hem de çok yakında ödeyeceği tehdidinde bulundu.
İran: Yeni bir yöntem uyguladık
İran Devrim Muhafızları, saldırılarda İsrail’in çok katmanlı hava savunma sistemlerini birbirine karşı çalıştıran “yeni bir yöntem” uyguladıklarını açıkladı.
Yapılan açıklamada, “ABD ve Batılı ülkelerin en gelişmiş savunma teknolojileriyle verdiği kapsamlı desteğe rağmen, kullanılan yeni yöntemler işgal altındaki topraklardaki hedeflerin maksimum düzeyde vurulmasını sağladı” denildi.
-
Görüş2 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Asya6 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını1 hafta önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Avrupa2 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya2 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Financial Times: Borç batağındaki ‘gelişmekte olan ülkeler’ için kayıp on yıl kapıda
-
Amerika6 gün önce
ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta